Korkusuz
Argun Darıcı

VAR sığınağı!

HAKEMLER maçlarda sorumluluk alıp karar vermekten kaçıp VAR’a sığınır oldular. VAR ne derse yapıyorlar. Konsantre olmalarına da gerek yok, ‘nasıl olsa VAR yakalar, doğru düdüğü çalarım’ diyorlar. Belki de her pozisyonda VAR, hakeme birşeyler fısıldasa kaotik ortam da bitmiş olur. Bursa-Alanya karşılaşmasında H. Umut Meler çok başarılıydı. Erzurum-Kasımpaşa mücadelesinde Arda Kardeşler konuk ekibin ikinci penaltısını doğru verdi. Egemen’in atılması ise çok konuşuldu. Egemen’in o kolunu rakibinin omuzunda gören her hakemin Arda gibi penaltıyı vereceğini düşünüyorum. Konya-Başakşehir müsabakasında Cüneyt Çakır yine derslik bir yönetim gösterdi. Antalya-Trabzon maçı Y.Kemal Uğurlu için zor maçtı. Trabzon’un maçlarına üst üste çok çıkmaktan ötürü Trabzonspor’un hakemi olarak anılmak istememesi kendisine hatalar yaptırdı. Penaltı almak için düşme gibi kötü alışkanlığı olan Burak’ın ayağına aldığı darbeden dolayı düştüğünü süzüp penaltıyı çalmalıydı. En azından VAR’a gitmeliydi. Tam protokolüne uygun anda neredeydi VAR? Kayseri-Sivas randevusunda Alper Ulusoy’un penaltı kararı doğruydu ama yapılan itirazlar kendisine güven kalmadığını gösterir. Malatya-Galatasaray buluşmasında Halis Özkahya geçen haftaki güzel yönetimini arattı. Fenerbahçe-Ankaragücü karşılaşmasında Hüseyin Göçek ‘çok koşuyorum’ gösterisinden esintiler sundu. Koşa, koşa geldi ve cümle alemin gördüğü 5 metre yakınındaki bariz penaltıyı görmedi, VAR uyarmasa penaltı güme gidecekti. Akhisar-Göztepe maçında Mustafa Öğretmenoğlu başarılıydı. İyi bir hakem kazanıyoruz gibiydi. Beşiktaş-Rize mücadelesinde Bülent Yıldırım için geçen hafta yazdığımın aynısını yazacağım. Eğer ismin Bülent Yıldırım ise o penaltıyı senin tek başına VAR’sız vermen gerekirdi.