Süper futbol
karşısına bence sürpriz
ama denemeye değer
bir kadroyla çıktı. İleride Gomis ile
Eren oynarken, beşli orta saha ve
üçlü savunma anlayışını uyguladı.
Sarı-kırmızılılar, sezon boyunca
bu sisteme yakın oynadı aslında.
Mariano orta alan oyuncusu gibi
sürekli ileri çıkarken, sahada ikinci
bir santrforun olmayışı eksikliğe
neden oluyordu. Haliyle orta alanı
kalabalık olan Galatasaray, hem
savunmada, hem hücumda etkili
oldu. Belhanda günündeydi. Faul
aldı, rakip eksiltti, takımını atağa
kaldırdı. Yaptığı asistlerle gecenin
kahramanlarından oldu.
Eren de çok istekliydi. Bu
takımda yeri olduğunu bağırdı dün
Derdiyok. Top kaptı, pres yaptı.
Gomis ile uyumu, aynı noktalara
hareketlenmemeleri de Galatasaray’ın
hücum zenginliğini arttırdı.
Tolga, bitmeyen enerjisiyle orta
alanı toparladı, golünü de attı. Galatasaray,
her oyuncusuyla galibiyeti
çok istediğini gösterdi, hak ettiği
bir 3 puanı hanesine yazdırdı.
Gençlerbirliği için çok da güzel
şeyler söyleyemeyeceğiz. Aslında
şanssızdı başkent ekibi. 7. dakikada
ilk golü yedi. Baskı kurdu, atamadı.
İlk yarının bitimine 3 dakika
kala ikinci golü gördü ağlarında.
İkinci yarının ilk 5 dakikasında fark
4’e çıkınca tamamen dağıldılar.
Hakem Serkan Çınar için rahat
maçtı. O da oyunu çomaklamadı.
Ancak sormak gerek hakem
Çınar’a kaleci ile aynı renk forma
giymek modadan mıdır?
