Korkusuz

Sözcü davası: Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve Mustafa Çetin’in savunması

Sözcü davası: Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve Mustafa Çetin’in savunması
Sözcü Gazetesi'ne yönelik başlatılan ikinci kumpas davasında savunma yapan Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ile sozcu.com.tr yayın yönetmeni Mustafa Çetin, gazetede yer alan haberlerle ilgili iddiaları tek tek çürüttü. Metin Yılmaz "Biz bunların çok kötü bir örgüt olduğunu biliyoruz ve yıllardır uyarıyoruz. Bunlara ilk FETÖ diyen biziz." ifadelerini kullandı.

Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetemizin 3 yöneticisi  “FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme” suçundan hazırlanan iddianame kapsamında bugün hakim karşısına çıktı. Savcının ve sözde bilirkişinin iddiaları tek tek çürütüldü.

İşte Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz’ın mahkemedeki savunması:

“43 yıllık gazeteciyim. İlk defa haberlerden dolayı yargılanıyorum. İddianamede benle ilgili şöyle bir cümle var; ‘Hukuki sorumluluğunuz yok ama görev icabı manşetlerde engelleme yapabilirdiniz’ diyor. Ben gazete tirajı, kağıdı ve birim dağıtımı ile ilgilenirim. Bu gazeteden patrona hesap veririm. Sattıramazsam patron beni işten atar. Orada tutmaz. Birinci iş tirajdır. Diğer medyada bu sorun yok. 3-5 bin satan gazeteler, devlet ve kurumlarla ihale işleri olduğu için o şekilde satılır. Finansmanı holding karşılar, bizim patronumuz gazeteci. Gazete satarsak çalıştığımız insanlara para vereceğiz. Hedefimiz önce ticaridir. 2013, 2014, 2015 yıllarına kadar, biz ilk kez FETÖ dedik davalar açıldı, her şey yapıldı. Ergenekon zamanında haber yollandı, ‘sıra size gelecek’… ‘Size operasyon yapılacak’ denildi. Haberlere sansür koyma gibi bir durumum olamaz. Sözcü’yü takip ediyorsanız kendi yazarlarımız bile bizi eleştiriyor. Suçlamalara gelince, bundan biraz üzüntü duyuyorum. ‘Siz sert muhalefet yapmışsınız’ deseler hukuk çerçevesinde buna razıyım. Ama FETÖ'ye yardım denilince, ben zaten hep bunlarla savaşmışım. Aleyhinde haberler yapmışız. 17-25 Aralık'taki haberlerde neyi övmüşüm?”

Bize “Bu fotoğrafları size FETÖ'cü polisler servis etti” deniliyor. Bu haberler DHA'dan alınmıştır. Polisler Sözcü’nün adını ağzına almıyor bile. DHA'nın resimleri burada. Haber burada. Bunun FETÖ örgüte yardım ve yataklıkla ilgisi yok. Tüm gazetelerde aynı fotoğraf, aynı resimler var. Suçlandığım resimleri Hürriyet gazetesi 19 Aralık Perşembe günü kullandı. Biz ise aynı haberi bir gün sonra, 20 Aralık'ta kullandık.

“AKP'nin gönderdiği silahlar belgelendi” haberi bir gün önce Hürriyet'te yayınlandı. Biz de Hürriyet'ten Tolga Tanış'ın haberi diye veriyoruz. FOX TV 17 Aralık 2013'te haberi canlı canlı veriyor. Aynı şekilde 16 Aralık 2013'te CNN Türk veriyor. Biz de 16 Aralık 2013'te verdik. Meltem TV'de haberi veriyor. 15 Aralık 2013'te Mesaj TV de haberi veriyor. Posta gazetesi de haberi veriyor. Bunlar da mı yardım yataklık yapıyor?.. Yabancı basında da haber çıktı. Cumhuriyet de 2012 yılında haberi yayınlandı. Bunlar kamuoyuna mal olmuş haberlerdir. Herkes yapmıştır. Abdüllatif Şener de bizim haberden 5 ay önce söylüyor…


Zarrab'ın yalısının kaçak olduğunu ortaya çıkardık. Adam yurt dışında Türkiye aleyhinde şahitlik yaptı. Bize dava açtı. Bizden 80-100 bin lira tazminat aldı. “Zaman ile mizanpaj benzerliği yapmışsınız” deniyor. Mizanpaj ne demek bilmiyorlar herhalde. ‘Zaman da bu resmi kulanmış’ diyorlar. Aynı resmi bütün gazeteler kullanmış. Resim DHA'dan gelmiş. Bakın; Vatan, Sabah, Posta gazetelerinde çıkmış.

Ben laikliğin, Atatürkçülüğün yanındayım. 2007'de nasıl başladıysak 2013'te de 2017'de de şimdi de öyle. Gazeteci muhalif olmak zorunda, muhalif düşünmek zorunda. Bizim holdingimiz yok. Devletle, bakanlarla işimiz yok. 67 kişi ile yola çıktık, 700 kişi ekmek yiyor şimdi… Devlet bankası bize kredi vermedi. SONAR'ın anketini biz verdik, “Davutoğlu da saldırıdan sonra oylarımız yükseldi” demiş. Oda TV ve Fox TV vermiş. “Darbeci ile aynı masaya oturmam” demiş Tayyip Bey. Biz de diyoruz ki, “Evren'in elini sıkıyorsunuz, Kaddafi'nin elini sıkıyorsunuz. Putin ile küstü barıştı. Bir devlet başkanı kavga eder sonra barışır.” Biz bunu eleştirmeye çalışıyoruz.

“Tayyip bu pisliği temizle ya da istifa et” bu haberden sonra sayın Erdoğan bakanları görevden aldı. Bakanlar istifa etti. HSYK hakim, savcılara operasyon yaptı mı yaptı. Biz de bunu diyoruz. Biz yorum yapmıyoruz. Haberi veriyoruz.

Biz bunların çok kötü bir örgüt olduğunu biliyoruz. Her yere yerleştiler diyoruz. O zaman bize dediler ki “Siz Ergenekoncusunuz, darbecisiniz, faşistsiniz” biz uyardık. Manşetlerimiz hep bunlar. FETÖ'cüler darbe yapacak dedik. Uyardık. Fehmi Koru'yu uçakla Amerika’ya Fetullah'ın yanına yolladılar. Bunları da yazdık biz. Pazarlık yaptılar, anlaşamadılar. 2016'da FETÖ silahlı terör örgütü olarak nitelendirildi. Bu dava benim alnıma sürülen kara lekedir. Beraatımı talep ediyorum.

Başkan: Sözcü manşetten verdiği haberlerde araştırma yapmadan haberler verdi, algı operasyonlarına hizmet ettiğinizi düşündünüz mü?

Metin Yılmaz: Hayır. Biz mesela Sayıştay raporlarını açıklıyoruz. Manşet yapıyoruz.

Başkan: AKP'nin gönderdiği silahlar ve El Kaide ile ilgili haber yapıldı mı?


Metin Yılmaz: Abdüllatif Şener basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu da Meclis’te söyledi. Bu gazete ticari bir gazete. Hiçbir gazete bindiği dalı kesmez. AKP gitse MHP, CHP gelse biz yine muhalif olacağız. Gazeteciliğin yapısı bu.

MUSTAFA ÇETİN’İN SAVUNMASI
Son olarak savunma yapan sozcu.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin; 11 yıldır Sözcü'de çalıştığını belirterek son 6 yıldır da internet sitesinin yayın yönetmenliği görevinde olduğunu söyledi. Çetin; “Savcıya yaklaşık bir buçuk dakikalık ifade verdim. İddianameyi gördükten sonra bazı şeylere vakıf olabildim. İddianamede anladığım kadarıyla suçlandığımız konulardan biri Çölaşan'ın ve Doğru'nun yazısını internet sitesinde yayınlamak. Gazetede çıkan yazılar internet sitesinde de yayınlanır. Yazıda açık küfür, hakaret varsa avukatlar aracılığıyla incelenip çıkarılabilir. Söz konusu yazılarda bunlar mevcut değildir” dedi.

Fuat Avni tweetlerinin sozcu.com.tr ve sosyal medya hesaplarında yayınlanmasına ilişkin suçlamalara değinen Çetin şunları söyledi; “Fuat Avni 2014 ve 2015'te paylaşımları doğru çıktığı için fenomen olan bir hesaptı. Siyasilerin polemik yaparak büyüttüğü biri oldu. İki yıl Fuat Avni'nin kim olduğunu hiç kimse bilemedi. Maalesef devlet de hukuksal bir girişimde bulunmadı. İlk girişim 15 Temmuz'dan sonra gerçekleştirildi”

Sozcu.com.tr'nin tirajı ve giren haber sayısı hakkında bilgiler veren Çetin, internet sitesinin günde üç buçuk milyon ziyaretçisi olduğunu söyledi.

Çetin, “Günde yaklaşık 400 haber yapılıyor. Söz konusu 2014, 2015 ve 2016'da magazin, ekonomi ve spor gibi alanlarda 400 bin haber yayınlamışız. Bu haberler içinde Fuat Avni'nin attığı tweetlerin haberi de vardı.  O dönem Fuat Avni tweetlerini yayınlamayan site yoktu. Sabah'tan Milliyet'e hepsinde Fuat Avni tweetini ilk önce yayınlama yarışı vardı. İddianame savcısının bakış açısından bakarsak, 3 buçuk milyon insan FETÖ'ye üye olmamakla birlikte yardım etme suçunu işlemiş olabilir. 17-25 Aralık ile ilgili ise, biz anlık haber yapıyoruz. Bir trafik kazası olduğunda, siyasilerin açıklaması olduğunda saniyeler içinde siteye girilir. 17-25 Aralık haberlerini de Anadolu Ajansı ve gazetelerin haberlerinden aldık ve kullandık. Özel diye nitelendirebileceğim bir haberimiz bulunmuyor. Hatta bazı internet siteleri ve gazetelerden geri kaldığımızı da söyleyebiliriz. NTV, CNN, AA gibi yerlerde gördüğümüz haberleri kullandık” ifadesinde bulundu.

HAKİM SORDU ÇETİN YANITLADI


Mahkeme başkanı: Haramzadeler isimli bir twitter hesabı da var. Oradan da paylaşımlar yayınlanmış. Bu süreçten sonra Fuat Avni ve Haramzadeler hesabının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Niye haber yaptınız?

Mustafa Çetin: 17-25 Aralık ile ilgili tweetler atılmıyordu. Biz bir yarışın içindeyiz. İnternet siteleri bir yarışın içinde. Güncel olayı sitede vermezseniz, tıklanma oranınız düşer. “Fuat Avni yine bildi” şeklinde haberler yapıyorduk. Devlet ne yazık ki 2 buçuk yıllık süreçlerde bu hesaplara müdahalelerde bulunmadı.

Başkan: Mediha Olgun'un beyanlarına ne diyorsunuz?

Mustafa Çetin: Kendisi sorumlu müdür. Basın kanununa göre işleyişler daha farklıdır. Eser sahibi eserinden sorumlu birinci kişidir. Sonra sorumlu müdür geliyor. Mediha hanım da bizim sorumlu müdürümüzdür. “Her haber onun onayından geçiyor” diye bir şey söz konusu değildi. Beraatımı istiyorum.