Korkusuz

Siz sağ ben selamet?

Siz sağ ben selamet?
Önceki gece CNN-Türk’te konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Mansur Yavaş ve HDP’lilerle ilgili ağır laflar etti.
Dün sabah Yavaş ve HDP Eş-Başkan Temelli hakkında soruşturma başlatıldı.
Normal çünkü artık her şeye Cumhurbaşkanı ve AKP lideri olarak Erdoğan karar veriyor.
Peki bu süreci kim durduracak?
Elbette Sandık.
Yani OY.
AKP’liler sürekli hata yapıyor.
Muhalefet bu hataları tam anlamıyla değerlendiremiyor ama insanların sağduyu ve vicdanı yavaş yavaş devreye giriyor.
Küskün seçmenlerin ezici çoğunluğu yeniden oy kullanma eğiliminde.
Özellikle Ankara ve İstanbul’da.
İstanbul ve Ankara’da esen umut rüzgarları tüm ülkeye yayılıyor.
AKP saldırgan kampanyasıyla kendi seçmenini bile korkutuyor.
Kendi çevremden biliyorum 17 yıldır AKP’ye oy veren bilinçli insanlar bu seçimde vermeyecek.
CHP, İYİ Parti ve Saadet umut verdikçe bu insanların sayısı daha da artacak.
Kararsızların büyük bölümü muhalefetten gelecek sinyallere odaklanmış.
İnsanlar artık içerde ya da dışarda kavga istemiyor.
İnsanlar bu ülkede barış, dostluk ve esenlik içinde birlikte yaşamak istiyor.
Erdoğan ve AKP’ye olan güven giderek azalıyor.
İnsanlar kendilerine umut ve cesaret aşılayacak kişi ve semboller arıyor.
İnsanlar haklarını savunacak güvenilir kişiler arıyor.
İnsanlar artık korkuyor.
Hafta sonu İstanbul Tabip Odası’nın Kadıköy’de düzenlenen yürüyüşüne az sayıda doktor ve sağlık elemanı katıldı.
Doktorlar kendi davalarına sahip çıkmıyorsa ülkenin demokratik mücadelesine nasıl katkı sağlayacaklar?
Diş hekimleri, eczacılar ve benzeri meslek odalarının sesi artık çıkmıyor.
Baroların durumu çok daha acıklı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve 4 arkadaşı tutuklu ama Avukatlar tepkisiz.
ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlar günlerdir açlık grevinde   ama ne hukukçular ne de avukatlardan haber yok.
Olanların da sesi cılız duyuluyor.
Barolar Birliği’nin ilgisizliği çok daha ilginç.
Üniversitelerde hocalar kovuluyor, sorgulanıyor ve içeri atılıyor ama on binlerce meslektaşları korkudan sesi çıkmıyor.
Her şey siyasi partilerden beklenemez.
Benden söylemesi zamanı gelince sıra herkese gelecek.
Umarım o zaman gelmez.
Her şey seçim sonuçlarına bağlı.
On güne kadar daha neler olur bilinmez ama bu süreç kolay atlatılamayacak.
Seçim sonucu ne olursa olsun 1 Nisan sabahı herkes çok farklı bir Türkiye’de uyanacak.
Seçmenler AKP’nin beka tartışmasına son noktayı koyacak.
Ya AKP baki olacak ya da kendi bekasını tartışmaya açacak.
Daha açık bir ifadeyle İstanbul ve Ankara’yı kaybeden bir AKP yani Erdoğan’ın içerde ve dışarda işi çok zor olacak.
Yok eğer kazanırsa söylenecek hiç bir şey kalmayacak.
17 yıldır istediği her şeyi yapan Erdoğan 2023 hedefine doğru emin adımlarla yürümeyi sürdürecek ve son noktayı koyacak.
Şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de muhalefet çaresiz seyredecek.
Korkutulmuş ve sindirilmiş insanlar tepkisiz öylece oturacak ve sinirleri sıfırlanacak.
Özetle AKP her şeyi yapacak.
Yıl başından bugüne kadar benzine 7 kez zam gelmiş ama hiç kimse sesini çıkarmıyor çıkaramıyor.
Taksiciler, minibüsçüler, nakliyeciler, tarımcılar ve araba kullanan milyonlar.
Kim ne derse desin 1 Nisan günü ekonomide çok farklı bir gündem olacak.
Zamlar kaçınılmaz ve döviz alıp başını gidecek.
Çok güvendiğim ekonomistler öyle diyor.
Ben ise her şey çok daha karanlık olur derim.
AKP’nin iç ve dış politikası artık çıkmazda.
Çıkmazdan kurtulmak için çok daha hata yapılıyor.
Her hatanın maliyeti çok daha ağır olacak.
Herkes bedel ödeyecek.
Durdurmanın tek yolu sandık.
Yani OY.
Yani demokrasi.
Son kez sahip çıkılmazsa siz sağ ben selamet.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Anlatılması bile çok zor.