Korkusuz

Şık olmadı

Şık olmadı
 

BIKMADAN, usanmadan yazmaya devam
edeceğim. Sahadan, masadan, ekrandan
birileri değil birçoğu gitmezse kurtulamayacağız bu kirlilikten...
Adam almış eline kalemi ya da mikrofonu sallıyor
babam sallıyor...
Takım böyle oynasaymış, şu kadroyla çıksaymış,
şu değişikliği yapsaymış...
Kimsin sen ya! Senin yeteneğin, vasfın geçmişin
ne ki akıl veriyorsun...
Hoca bir hafta neredeyse beraber yatıp kalktığı
oyuncusunu tanımıyor, sen gazetende, ekranda akıl
veriyorsun, ukalalık yapıyorsun...
Adama sormazlar mı ‘Sen hiç takım çalıştırdın
mı,o havayı soludun mu, oyuncunun derdini, sıkıntısını dinledin mi?’
Yoo, bir şey bilmeden atıp tutup köşeyi, ekranı
işgal ediyorsun...
Televole ile başlayan ekrandaki futbol kirliliği bazı
kanallarda son hızla devam ediyor...
Bir kanalda, bağırarak etrafına korku salmaya
çalışan bir yorumcuyu duyunca kendinizi korku
filmindeymiş gibi hissetmemeniz mümkün değil..
Geçen akşam aynı saatlerde başka bir kanalda ise
belki de tüm zamanların en aşağılayıcı spor programı yapıldı...
Üç eski futbolcu ve eski bir hakemin programında milyonlarca taraftarı olan Türkiye’nin en önemli
kulübüyle adeta dalga geçildi... Berabere kaldığı
Erzurumspor maçı sonrası Müslüm Gürses ve Kamuran Akkor’un arabesk şarkıları eşliğinde Fenerbahçe’ye yönelik söylenenler hiç şık olmadı...
Kendini iyi bir Fenerbahçeli olarak adlandıran
bir futbolcunun o şarkılar çalarken stüdyoyu terk
etmesini bir Fenerbahçeli olmayan ben bile beklerdim doğrusu...
Kısacası, bu kirlilikten kurtulamazsak Türk futbolunun sonu facia...