MAÇIN başlamasına dakikalar kala şok bir haber geldi Türk Telekom Stadı’ndan. Gönül verdiği Fenerbahçe’yi desteklemek için tribündeki yerini alan 22 yaşındaki Kerem Şener’in kalp krizi sonrası hayatını kaybetmesi zaten derbiyi ikinci plana atmıştı. Özellikle de Fenerbahçe taraftarı açısından. Bu acı haberle sarsılan sarı-lacivertli taraftarların devre arasında tribünü terk etmesi belki de gecenin en anlamlı hareketiydi. Böyle günlerde futbolun ne anlamı var ki... Giden bir canın acısını hangi skor hafifletir? Gelelim sahaya... Son yılların beklentisi en düşük derbisiydi. Bir tarafta sakatlar ordusu Galatasaray, diğer yanda takım olamayan Fenerbahçe. Sahadaki birçok futbolcunun kalitesi düşük olunca mücadele gücü yükseliverdi. Bir-iki ufak münakaşa dışında her şey dostça gitti. Ya sonrası... Meydan savaşı gibi. Türk futbolunun iki güzide takımının mücadelesinde bir İspanyol ile bir Faslı arasındaki itiş kakışa müdahale eden bir Brezilyalı olayların fitilini ateşledi. Sonrası kör dövüşü. Kimin kime vurduğu belli değil. Hadi futbolcularda nabız bin beş yüz. Galatasaray antrenörü Hasan Şaş’a ne demeli? O kadar çok sorumlusu var ki olayların. Bir takım yenilse ‘hazmedemedi’ diyeceğim ama maç bitmiş berabere. Neyi paylaşamıyorsunuz? Sözümona dünya derbisinde gerçekten dünyaya rezil olduk. Tebrikler hepinize!
