Milli kahraman
RAMİL Guliyev... Azerbaycan’ın hâlâ Sovyetler Birliği’nin bir parçası olduğu dönemde 1990 yılında dünyaya geldi. 2010’da Fenerbahçe’ye transfer oldu. Futbolcu Mesut Özil’in Alman Milli Takımı’nı tercih ettiği senenin hemen ertesinde de Türk vatandaşlığına geçmek istedi. Ancak Azerbaycan Atletizm Federasyonu’nun sert tepkisiyle karşılaştı. Tıpkı Mesut’un Türkiye’den gördüğü tepki gibi. 2010 ve 2011 Avrupa Atletizm Şampiyonaları için ülkesinin federasyonundan gelen daveti reddeden Guliyev, Dünya Atletizm Federasyonu’na şikâyet edildi. Başka bir ülke adına yarışması durumunda vatandaşlıktan çıkarılmakla tehdit edildi. Hatta Azerbaycan’da tutuklanmakla bile tehdit edildi. Ülkesinin izin vermemesi ve onu Dünya Atletizm Federasyonu’na şikâyet etmesinin ardından Guliyev Nisan 2013’e kadar yarışamadı. Kulübü Fenerbahçe’nin büyük desteği sonucu ancak geçen yıl İngiltere’de kendini gösterebildi. Guliyev, Türkiye’ye tarihindeki ilk Dünya Şampiyonası altın madalyasını getiren sporcu olarak tarihe geçti. Zaferini hem Türkiye hem de Azerbaycan bayraklarıyla kutlayan Guliyev, Mesut Özil’in Alman Milli Takımı’nı bıraktığını açıklayıp kahraman ilan edildiği şu günlerde ise Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda 200 metrede 19,76’da şampiyona rekoru kırdı ve altın madalya kazandı. Bir kez daha göğsümüzü kabarttı. Türkiye’de spor neden gelişemiyor sorusuna da özne oldu. Nasıl mı? Sokağa çıkıp soralım: Mesut Özil mi milli kahramanımız yoksa Ramil mi?
