Korkusuz

Kılıçdaroğlu’na notumdur

Kılıçdaroğlu’na notumdur
Yurt Gazetesi’nde yazdığım ve Halk Tv’de programlara katıldığım dönemde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu bir çok kez eleştirdim.
Bazen de çok sert.
Özellikle 2015 Haziran seçimleri  ve Nisan referandumu sonrasında
Her iki olayda büyük fırsatlar kaçırdı.
Ben bir gazeteciyim ve Türkiye’nin her yerinde her kesimden insanların nabzını çok iyi tuttuğumu düşünüyorum.
Milletvekili olmaya da niyetim yok.
Kemal Bey’e haksızlık yapanları da her fırsatta eleştirdim.
Örneğin doğru ya da yanlış nedenlerle milletvekili yaptığı insanlarla ilgili aldığı kararlara karşı çıkanları.
Genel Başkan olarak Kılıçdaroğlu’na oyun oynayanlar, problem yaratanlar ve işe yaramayanları da biliyorum.
Belki de siyaset ve biraz da insan ilişkileri böyle bir şey.
Artı-eksileriyle önemli işleri başarmak.
Belki de bu nedenle Kılıçdaroğlu son kurultayda rakibi Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.
Bir çok nedenden dolayı bana göre doğru bir karar.
Kılıçdaroğlu bununla da yetinmedi diğer partilerle ‘Millet İttifakı’nın kurulması için çok uğraştı.
Olağanüstü bir sorun çıkmazsa bu ittifak HDP ile birlikte TBMM’de çoğunluğu sağlayabilir.
Böyle bir olasılığın gerçekleşmesi durumunda seçilse bile Erdoğan her alanda ve tüm konularda zorlanır.
İşte bu nedenle kalan bir aylık süre içinde ‘Millet İttifakı’na bağlı partiler hiç fire vermeden ikinci tura kalacak olan İnce ya da Akşener’e  mutlak destek vermeli ve kazanmasını sağlamalı.
HDP ile ilişkiler olası tüm karşı saldırılara rağmen yeni türden anlayışlarla korunmalı ve toplumsal uzlaşı ve barışı sağlayacak birliktelik gücüne dönüştürülmeli.
Böylesi çetin ve kapsamlı bir mücadelede yine en büyük sorumluluk CHP lideri Kılıçdaroğlu’na düşüyor.
İkinci tura kalması durumda  İnce’yi sahiplenmesi ve tüm parti örgütlerini harekete geçirmesi gerekiyor.
CHP içindeki sorunları bilmeyen yok.
Merkez yönetimle örgütler arasındaki kopukluk ve iletişim eksiklikleri bu sorunların başında geliyor.
Küskünler her zaman büyük problem.
CHP yani Kılıçdaroğlu böylesi önemli bir dönemeçte ve partinin değil Türkiye’nin kaderinin belirleneceği bir ayda tüm sorunları hemen çözmeli.
Bunun için Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken bir tek iş var:
Uzlaşma ve barışma elini herkese uzatmalıdır.
Başka partilerle ‘Millet İttifakı’nı sağlayan Kılıçdaroğlu kendi partisi içinde herkesle benzer bir ittifak kurmayı başarmalıdır.
Hiç kimsenin ya da herhangi bir örgütün adını vermek istemem ama sanırım Kılıçdaroğlu  kimi ve neyi kastettiğimi anlayacaktır.
CHP’nin şimdi ve önümüzdeki dönemde CHP’ye gönül vermiş ve her şeyini adamış her CHP’liye ve demokrasi mücadelesi veren herkese ihtiyacı var.
Bu nedenle Kılıçdaroğlu tutuklandığımda bana sahip çıkmış  serbest kalmam için de yoğun çaba harcamıştı.
İnsan ilişkilerinde olduğu gibi sosyal yaşamda ve siyasal mücadelelerde tek taraflı aşk olmaz.
Olursa  da buna aşk değil çıkar ilişkisi denir.
Fedakarlık bunun için vardır.
Fedakarlığın olduğu yerde vefa kaçınılmaz olmalıdır.
Hatalar var diye bağışlama bir erdem olmuş.
Tüm ilişkilerde tüm gönüllerde.
Her ikisi olmadan dostluk olmaz, zafer ise asla kazanılmaz.
Oysa CHP içinde herkesin böyle bir zafere gereksinimi var.
Zafer elde edildiğinde CHP içindeki tüm sorunlar kendiliğinden son bulacak.
24 Haziran seçimleri işte bu nedenle çok önemlidir.
CHP içinde hiç kimsenin hata yapma lüksü yoktur.
CHP içinde herkes demokrasi ve özgürlük mücadelesi vermeli.
AKP iktidarda kalırsa CHP içinde kavganın hiçbir anlam ve değeri kalmayacaktır.
Çünkü AKP kazanırsa bu ülkede belki de demokrasi adına hiçbir şey kalmayacaktır.
CHP dahil.

sozcu-banner-1