Korkusuz
Ümit Zileli

Kefen parası da sizlere ömür!..

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önceki gün övünçle açıkladı:
-Sanayi üretimindeki pozitif trend devam ediyor!..
Neydi bu “pozitif trend” acaba? Şöyle izah edeyim; Mart ayında sanayi üretimi şubattan daha iyi olmuştu. Ne kadar güzel! Ancak fesat cephesi durur mu; cevap hemen geldi.
-Sen geçen yılın aynı dönemine bir göz atıver!..
Dayanamadım, ben de bir göz atıverdim; eyvah ki eyvah, üretim geçen yıla göre yüzde 2.2 oranında gerilememiş mi!.. Üstüne bir de Türkiye İstatistik Kurumu’nun yeni açıkladığı işsizlik rakamlarına bakınca adeta nakavt oldum sayın seyirciler:
-Devletin verilerine göre bile işsiz sayısı 5 milyona dayanmıştı!..
Eee, kim artırıyordu peki bu üretimi?.. Bu tembel millet iş beğenmeyip çalışmıyordu da dışarıdan işçi mi ithal ediliyordu, yoksa Suriyeli misafirlerimiz aşka gelip “kurtaralım şu memleketi” deyip makinaların başına mı geçmişti?.. Araştırdım tabii; ancak bizim yanaşma medyadan bir şey öğrenmek hiç mümkün olmadığı için, onuruyla gazetecilik yapma savaşı veren birkaç gazete ve televizyon ile yabancı medyaya baktım.
-Kazın ayağı hiç de Damat Bey’in anlattığı gibi görünmüyordu valla!..
Durum “bindik bir alamete, gidiyoruz felakete” çizgisini de geçmişti!.. Mesela, Merkez Bankası kendisinin olmayan dövizleri bile sata sata rezervlerini eritmiş, fare düşse kafasının yarılacağı bomboş bir kasayla kala kalmıştı!.. Haberin kaynağı neydi peki?
-Financial Times gazetesi ve Bloomberg televizyonu!..

Merkez Bankası’na sulanmak!..


Ancak asıl büyük bombayı Reuters ajansı vasıtasıyla bizim medyanın dik duran, eğilmeyen gazete ve televizyonları patlattı:
-Sıra Merkez Bankası’nın “İhtiyat Akçesi” ne gelmişti!..
Ne demekti peki bu “İhtiyaç Akçesi?” Günlük dilde söyleyeyim önce:
-Merkez Bankası’nın kefen parası!..
Yani, herhangi bir savaş durumunda, bir büyük depremde, doğal felakette kullanmak için bir kenara ayrılan ve asla dokunulmayan para demek!.. Ederi ne kadar peki? 40 milyar Törkiş lira!.. Dolar cinsinden bakarsak 6.5 milyar dolar civarı…
İşte elde kalan bu son para da çıkarılacak bir yasayla hazineye devredilecek!.. Neden? Çünkü 5 ay içinde yıllık bütçeyi afiyetle yediler de onun için! Ufukta görünen bir büyük felaket mi var diye soracak olursanız, “İstanbul seçimleri var ya” denilebilir!..
Ekonomi uzmanları “İhtiyat Akçesi” nin hazineye devrinin para basmakla eş anlama geldiğini, bunun da görünür gelecekte epey maliyetli bedeli olacağı görüşünde birleşiyorlar… Sevgili arkadaşım, SÖZCÜ Gazetesi Ekonomi Yazarı Murat Muratoğlu, çok daha açık bir şekilde şunu yazdı dün:
-Bu hamle gösteriyor ki artık “son kurşun” da bitmiş! Para basılmazsa memur maaşları, emekli ikramiyeleri de ödenemeyecek durumda… Yurt dışından artık kolay kolay borçlanamıyorlar. Yurt içinden borçlansalar piyasaya gidecek parayı toplayacaklar, iyice durgunluğa yol açacaklar. Haliyle Merkez Bankası’na sulanıyorlar!..
Durum bu denli vahim, bu kadar acıklı işte!..

“Berat harikalar diyarında!”

Pekii, böylesine bir kepazelik içinde Damat Bey nasıl oluyordu da bu denli yüksek perdeden atıp tutuyordu?..
-Gayet basit; hedef 23 Haziran da ondan!..
Her şey İstanbul’u kazanmak için, gerisi tufan da ondan!.. Gelen milyarlarla İstanbul paraya boğulacak, seçmenin başı döndürülecek ve seçim kazanılacak, hesap bu!..
Ya, 23 Haziran sonrası? Amaaan, sizinki de laf olsun torba dolsun; nasıl olsa her duyduğumda acı acı güldüğüm “Varlık fonu” devreye sokulur, IMF’nin kapısına gidilir, ABD’nin şartları son anda kabul edilir, karşılığında kredi muslukları açılır, falan filan!..
O nedenle önceki gün İYİ Parti lideri Meral Akşener, Damat’ın millet “hayal satışını” afişe edip “Berat harikalar diyarında” dedi zaten!.. Bu devasa kazık kime girecek, bu milyarları faizi ile kim ödeyecek sorusuna gelince…
-Daha doğmamış çocuklarımız da dahil biz, hepimiz, Türk milleti tabii ki!..
Milletin a…. koyacağız” türünü ve onlara yol döşeyenleri hesaptan düşün lütfen çünkü onlar hep “harikalar diyarında!..