Korkusuz

Kahraman Prens

Kahraman Prens
Japonya’nın Osaka kentinde yapılan G20 Zirvesi’yle ilgili geleneksel aile fotoğrafını görmüşsünüzdür.
Fotoğrafın tam göbeğinde Suudi Prens Muhammed duruyor.
Sağında Trump solunda Japon Başbakanı Şinzo Abe.
Trump’ın sağında Erdoğan ve Abe’nin solunda Putin.
İlginç bir yerleştirme.
Ama konumuz bu değil.
Konumuz geleceğin kralı Prens Hazretleri’ne gösterilen ilgi.
Trump ve Putin başta olmak üzere birçok lider Prens’le görüşmek için can attılar.
G20’nin bir sonraki zirvesi Suudi Arabistan’da toplanacak.
Son baharda Putin, Kral’ın misafiri olacak.
Hani bu adam Kaşıkçı’nın öldürme emrini vermişti!
Hani BM bu adamla ilgili bir dosya hazırlamıştı!
Hani Türkiye bu adamla ilgili uluslararası soruşturma açılmasını isteyecekti!
Hiçbir şey olmaz çünkü adamda çok para var.
Ülkesi günde 700 milyon dolarlık petrol satıyor.
Son 70 yılda ABD ve Batılı ülkelerin petrol, silah ve teknoloji üreten şirketlerine en az 70 trilyon dolar kazandırdı.
70 yılda dünyanın her yerinde tüm İslamcı parti, örgüt, dernek, cami, cemaat, okul ve benzeri oluşumlara en az 700 milyar dolar harcadı.
Kaide, Taliban, El-Şebab, Boko Haram, IŞİD, Nusra ve Suriye’de savaşan benzeri tüm örgütler...
Arkasında ABD olduğu sürece adama hiçbir şey olmaz.
O da babası ve dedesi gibi ABD’nin hizmetinde olduğu sürece hiç kimse Suudilere yan gözle bakamaz.
Adamlar 4 yıldır Yemen’i bombalıyor ama hiç kimse sesini çıkarmıyor.
Adamlar başlangıçta Türkiye ile birlikte Suriye’de Esad’a karşı hareket ediyordu ama şimdi Erdoğan’ı sıkıştırmak için Fırat’ın doğusunda PYD’ye destek veriyor.
Adamlar Libya’da Mısır, BAE, Fransa ve biraz da Rusya ile birlikte Türkiye ve Katar’a karşı savaşıyorlar.
Libya Ulusal Ordusu’nun sözcüsü önceki gün ‘Türk hedeflerin düşman hedef olarak tanımlandığını, Libya hava sahasının Türk uçaklarına kapatıldığını ve Libya karasularındaki Türk gemilerinin vurulacağını’ söyledi.
Türkiye ve Katar Müslüman Kardeşler kökenli grupları destekliyor diğerleri başka grupları.
İlginç olan savaşan grupların ve onları destekleyen ülkelerin tümünün Sünni olmasıdır.
Libya’da Hıristiyan, Alevi, Şii, Ezidi ya da Kürt yok.
Müslümanlar birbirini kırıyor.
Zavallı Kaddafi’nin ‘dost ve kardeşleri’ tarafından perişan edilen ülkesi.
Ne işi var Türkiye’nin Libya’da?
Yani Fizan’da.
Ne işi var Türkiye’nin Suriye’de?
Hani ‘Komşularla sıfır problem’ olacaktı!
Ruslar olmasaydı Türk Ordusu’yla Suriye ordusu önceki gün fiilen savaşacaktı.
Putin, Erdoğan’ın dostu ama Esad’ı daha çok seviyordur.
Trump Suriye’de PYD/YPG’yi destekliyor ama olsun yeterki bize “Şu insanlara bakın. Onlarla anlaşmak çok kolay. Hiçbir Hollywood setinde bu kadar güzel insanı bir arada bulamazsınız” desin.
Desin de en tehlikeli diplomatı David Satterfield’i Ankara büyükelçi olarak göndermeseydi.
Adam kesin Türkiye’nin başına çorap örecektir.
Adam; BOP, Irak işgali, Arap Baharı, Kudüs’ün İsrail’e verilmesi, İran’ın vurulması, bölge ülkelerinin dağıtılması, ABD’nin PYD politikası ve Kıbrıs’ın gaz savaşlarının mimarlarından.
Daha başka birçok marifeti var.
Ama olsun nasıl olsa Trump bizi seviyor!
Putin de seviyor.
Acaba kim daha fazla seviyor?
Papatya falına bakmalı.
Rus ruleti de olabilir.Olabilir ama her ikisi şimdi Prens Hazretleri’ni seviyor.
Prens Hazretleri de Erdoğan’a diş biliyor.
Ülkelerin kaderi liderlerinin seviyor-sevmiyor ikilemine kalmış.
Acayip bir demokrasi!
Hiç kimse itiraz edemez.
Prens Hazretleri ne derse o olur.
Adam ‘Kaşıkçı’nın kellesini istiyorum’ dedi ve kafa kesilerek önüne konuldu.
Hem de İstanbul’da.
Yani Erdoğan’ın ülkesinde.
Ortadoğu’nun tipik ilkel kültür saplantısı.
Adam Osaka’ya parmak arası terliğiyle gelmişti.
Geçen yıl ABD’ye sivri burun rugan ayakkabısıyla gitmişti.
İki yıl önce ‘Ben senden daha yakışıklıyım’ diyerek Katar’ın Emiri Temim’le bozuşmuştu.
O da ‘İyi de ben senden daha uzunum’ deyince iki ülke savaşın eşiğine geldi.
Her iki ülkede Amerikan üsleri var.
ABD bölgedeki tüm askeri operasyonlarını Katar’daki üslerinden yönetiyor.
Fırat’ın doğusunu da!
İşte bunun için hiçbiri Atatürk’ü sevmiyor!