Korkusuz

İki değil bin yüzlü

İki değil bin yüzlü
Tarihi yeniden yazacak halim yok ama iki yüzlülüğe tahammülüm hiç yok.
Yeni Zelanda’daki cinayeti işleyen adamın atası Beyaz İngilizler 1800’li yılların başlarında adaya gelmiş ve Polinezyalı Maoriler’i katletmiş şimdi de kendisi adaya yerleşen yabancılardan nefret ediyor.
Ruh hastası, manyak, sapık ve katil.
Temmuz 2011’de Oslo yakınında bir adadaki gençlik kampını basan ve 77 genci öldüren Breivik gibi.
Orada öldürülenlerin tümü yirmili yaşlarda solcu Hıristiyan gençlerdi.
Demek istediğim her zaman her yerde ruh hastası katiller olmuş ve olacaktır.
Tarih böyle bir şey.
Kabil bile kardeşi Habil’i öldürmüş.
Yahudiler İsa’yı Çarmıha gerdirmiş.
Sevgili Peygamberin ölümünden sonra Müslümanların durumunu biliyorsunuz.
Halife Ömer, Osman ve Ali öldürüldü sonra da Kerbela faciası yaşandı.
Hepsi de Müslümandı.
1618 ile 1648 yılları arasında birçok Avrupa devletinin karıştığı ve 30 yıl süren mezhep savaşlarında insanlar birbirini kırdı.
Hepsi de Hıristiyandı.
Gelelim bugünlere.
1980’de ‘Sünni’ Saddam ‘Şii’ İran’a saldırdı.
8 yıl süren savaşta bir milyon insan ‘cennet yolunda’ yaşamını yitirdi ve savaş bittiğinde Saddam önce Halepçe’de ‘Sünni’ Kürt’lere kimyasal silah kullandı sonra da kendisine yardım eden ‘Sünni’ Kuveyt’e saldırdı.
Kana doymayan Saddam kendisi gibi ‘Sünni’ iki damadını öldürdü.
Bu sırada ‘Sünni’ Suudi Arabistan, Pakistan, BAE ve başkaları Afganistan’da Sovyetler’e karşı savaşan türlü türlü ‘Sünni’ gruplara destek verdi.
CİA’nin emir konuta zinciri içinde.
Kaide ve Usame Bin Ladin bu zincirin bir halkasıydı.
‘Sünni’ Mücahit gruplar siyasi ve mali iktidar için birbirini boğazlamaya başlayınca ‘Hıristiyan’ CİA Taliban’ı kurdurdu ve 1996’da Kabil’de iktidara taşıdı.
Kaide ve Taliban ideolojisi başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyanın başına bela oldu.
17 Kaideci Suudi Müslüman 11 Eylül saldırısını gerçekleştirince Hıristiyan ABD ve müttefiği Hıristiyan ve Müslüman ülkeler önce Müslüman Afganistan’ı sonra da Müslüman Irak’ı işgal etti.
Bazı Iraklı ‘Sünni ve Şiiler’ ABD ile işbirliği yaptı.
Öncesinde ve sonrasında demokrasinin olmadığı Müslüman ülkelerde Müslüman iktidarlar halklarına türlü türlü işkence yaptı, karanlık bir şekilde öldürdü, nefes aldırmadı ve nefret tohumları ekti.
Gelelim ‘Sünni’ Müslüman iktidarların ‘Hıristiyan’ Batılı ülkelerle el ele verip estirdiği şu ‘Arap Baharı’na.
Suriye’de ‘Alevi’ Esad’a karşı halk ayaklandırırdı, Bahreyn’de ayaklanan halk ‘Şii’ olduğu için bastırıldı ama Tunus, Libya ve Mısır’da herkes ‘Sünni’ydi.
En az  bir milyon ‘Sünni, Şii ve Alevi’ Müslümanlar tarafından ‘Allah için’ öldürüldü.
Mısır, Irak ve Suriye’de çok sayıda Ermeni ve Kıpti Hıristiyan da hedef seçildi.
Peki neden?
Hıristiyan Batı, Sünni Müslüman iktidarlar ve Yahudi İsrail istedi diye.
8 yıl içinde hiç bir ‘Sünni’ İslamcı Cihatçı İsrail’e karşı bir tek eylemde bulunmadı. İsrail de Suriye ordusuna karşı savaşan bu Cihatçılara her zaman yardım etti, yaralılarını tedavi etti ve sıkıştıklarında alıp onları kaçırdı.
Sonra da hepsi ‘Hakiki Sünni’ IŞİD, NUSRA, ÖSO ve benzeri Cihatçı gruplar birbirini boğazlamaya başladı.
Hızını alamayan bu ‘Hakiki’ Cihatçılar biraz açılalım diyerek 2015-2016 döneminde Suudi Arabistan ve Kuveyt’de 6 ‘Şii ve Sünni’ camisine yönelik intihar saldırısında bulunarak onlarca Müslümanı öldürdüler.
Hem de cami içinde.
Aynı ‘Sünni’ Cihatçılar Suriye, Libya ve Irak’da  camileri silah deposuna çevirerek savaş alanına dönüştürdüler.
Bu üç ülkede ve Mısır’da  onlarca cami, türbe, mezar ve dini mekan havaya uçuruldu, yıkıldı, yakıldı.
Tepki göstereneni duydunuz mu?
Hızını alamayan Müslüman Cihatçılar 2011’den sonra  Mısır’da Hıristiyan Kıptilerin kilislerine yönelik onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir çok saldırı gerçekleştirdi.
İlgilenen olmayınca IŞİD’çi Cihatçılar çok kızdı ve  Irak’da iki bin yıllık kiliseleri havaya uçurdu  ve görüntülerini herkese gösterdi.
İki yüzlü olmanın bir alemi yok.
İlle de olacaksanız bin yüzlü de olabilirsiniz.
Nasıl mı?
Yarın anlatırım.