Korkusuz
Argun Darıcı

Güle oynaya

GALATASARAY, oyuna istekli,
özellikle ikinci bölgede rakibine baskı
yaparak başladı. Antalyaspor’un ayağından
topu hemen kaparak atağa kalkmak
için oynamaya çalıştı bunda da başarılı oldu.
Rakibinden kaptığı toplarla da golleri yaptı
sarı-kırmızılılar. Rodrigues, aldı aldı götürdü
topu, Gomis de usta vuruşlarla golleri
sıraladı. Belhanda da bir maestroydu adeta.
Oynadı, oynattı arkadaşlarını. Yedek kaldığı
dönemden dersler çıkardığı kesin. Daha çok
sorumluluk alıp takımın bir parçası olduğunu
hissettiriyor.
Feghouli’ye attırdığı goldeki pası görülmeye
değerdi. ‘Lokum gibiydi’ denirdi ya,
öyle bir şeydi o pas. Japon Nagatomo da iyi
çıktı sol çizgiden ileri. Birinci goldeki etkisi
de yadsınamazdı. Ya Rodrigues’in ikinci goldeki
50 metre topu götürüşüne ne demeli?
Fatih Terim’in sağ bekte Linnes’i oynatması
şaşırtıcıydı. Ayrıca kendi sahanda neredeyse
düşmemeye oynayan Antalyaspor’a
karşı Donk’un ön liberoda oynaması da
bence gereksizdi.
Galatasaray, güle oynaya kazandı dün
akşam. Kendini biraz zorladı, ilk 20 dakikada
2 farkı yakaladı. Feghouli’nin golü
sonrası iki takım futbolcuları da biliyordu
ki, Galatasaray maçı kazanmıştı. İyi bir
antrenman maçı oldu sarı-kırmızılılar için.
Gomis ise başka türlü bir insan. Nezaketi,
zarafeti, disiplini, oyun anlayışı, yetenekleri
ve futbol kalitesiyle Türkiye’ye gelmiş en
büyük karakterlerden biri.
Galatasaray’ın vitesi boşa aldığı dakikalarda
Antalyaspor hücum yapar gibi göründü
ancak net bir şekilde söyleyelim: Bu takımın
bu futbolla ligde kalma şansı çok az. Daha
maçın başından kabullendiler yenilgiyi.
Hakem Barış Şimşek ise sahadakiler
arasında sporcuya benzemeyen tek kişiydi.
Fazla kiloları nedeniyle koşmakta zorlanıyor.
Ya kilo verip form tutsun ya da assın artık
düdüğünü...