Kâbus gibi bir başlangıçtı. Zenit’in daha 5. dakika dolmadan gelen golü Fenerbahçe için maçı bir kademe daha zorlaştırdı. Slimani ve Frey’den umudunu kesen Ersun Yanal’ın santrforsuz 11’i, hücumda organize olamıyordu. Alper’in fazlasıyla top ezmesi, Moses’ın yeterince top alamaması, Ayew’in sürekli geriye ve kanatlara kat etmesi sarı-lacivertliler açısından işlerin hiç de iyi gitmediğinin habercisiydi. Evet, Fenerbahçe iyi baskı yapıyordu ancak savunmada sıkıntı yaşıyordu. Zenit’in skoru 2-0’a getirmesi sonrası şapkadan tavşan çıkarma görevi Mehmet Topal’a düştü. Mükemmel bir şutla Rus kaleciyi çaresiz bırakan Mehmet Topal, Fenerbahçe’ye ihtiyacı olduğu özgüveni de vermişti adeta. İkinci yarının başında yapılan Alper-Tolgay değişikliği sonrası top tamamen Fenerbahçe’nin kontrolüne geçti. Bol pas yapan, topu ayağında tutan sarı-lacivertliler son hamleleri bir türlü yapamadı. Kaptırılan tüm topları da Zenit tehlikesi olarak kalesinde gördü. Gecenin belki de en iyisi olan Mehmet Topal’ın Zenit’in 3. golünde yaptığı büyük hata tura mal oldu. Açıkçası Fenerbahçe böyle elenmemeliydi. Türkiye Kupası’nın ardından Avrupa’ya da veda eden Fenerbahçe için artık sadece zirvenin çok uzağında olduğu lig kaldı.
