Fırtına’nın adı da tadı da yok
geldiğinde kendi kendime, “Rıza
hoca sanki yürek yemiş” dedim.
Galatasaray ile deplasmanda oynuyorsun
ve ofansif bir kadro çıkarıyorsun. Zaten
karşılaşma başlar başlamaz ev sahibi ekip
öyle bir baskı kurdu ki, Trabzonspor neredeyse
ilk 20 dakika nefes bile alamadı. 7.
dakikada Abdülkadir’in çıkarken kaptırdığı
top gol olduktan sonra Galatasaray oyunu
tamamen Trabzonspor ceza alanına yıktı.
Gol kaçırma yarışına girerek en az üç net
pozisyonu da cömertçe harcadı. Bordo-mavililer
2-3 pas bile yapamayarak rakibini hiç
rahatsız edemedi. Sosa, Abdülkadir, Yusuf
Yazıcı ve Burak ilk yarıda İstanbul sahillerinde
gezer gibiydiler. 20. dakikadan sonra
Trabzonspor biraz kıpırdar gibi oldu. O da
Galatasaray’ın frene basmasıyla gerçekleşti.
Bu arada Yusuf Yazıcı ve Sosa gibi frikikçiler
varken neden atışları Burak kullanı-
yor anlayamadım. İkinci yarı başlıyor ve
sahada Trabzonspor adına değişen bir şey
yok. İlk yarıda olduğu gibi bu kez Okay’ın
yaptığı hata ve Gomis’in harika golü maçı
bitirmişti. Daha sonraki dakikalarda Trabzonspor’un
şuursuz baskısı bir şeyi değiştirmedi.
Sezonun en kötü maçlarından birisini
oynadılar. Burak ise ofsayt çukurundan
çıkamayınca kaderine de razı olmuş oldu.
Fırtına’nın adı da tadı da yoktu.
