Korkusuz

'Fırat'ın doğusuna harekat birkaç gün içinde'

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Fırat'ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ediyoruz. Hedefimiz asla ABD askeri değildir. Bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Bunun da altını özellikle çiziyorum. Suriye'nin güvenli hale getirdiğimiz diğer bölgeleri gibi Fırat'ın doğusunu da asli sahipleri için huzurlu ve yaşanabilir yerler haline dönüştürmekte kararlıyız" dedi.

'Fırat'ın doğusuna harekat birkaç gün içinde'
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından ilk kez Türk Savunma Sanayii Zirvesi düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve çok sayıda davetli katıldı. İki gün sürecek olan zirvenin açılışı saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.
'KÖTÜ KOMŞU BİZİ EV SAHİBİ YAPTI'
Konsepti "Küresel Güç Türkiye" olarak belirlenen zirvenin birinci gününde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin hayırlı olmasını dileyerek, zirvenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Göreve geldiklerinde biraz önce perdede izledikleri mevcut yapının olmadığını söyleyen Erdoğan, "Bizler o zaman yüzde 20 gibi bir oranda savunma sanayi olarak imkanlara sahiptik ama şu anda yüzde 65 gibi bir orana çıkmış bulunuyoruz. Eğer biz aynı yerde kalmış olsaydık herhalde ne Zeytindalı Harekatı'nda, aslında zeytinlik operasyonunda atmamız gereken adımları atamaz, Fırat Kalkanı'nda da hedefe ulaşamazdık. Ama bu adımlar atılınca gerek Zeytindalı, gerek Fırat Kalkanı'nda hiç bir yerde herhangi bir destek gelmeden biz kendi imkanlarımızla bu operasyonları gerçekleştirebildik. Bugün eğer terörle mücadelede bu hedeflere varabiliyorsak, terörle mücadelede bu neticeleri alabiliyorsak bunun tek nedeni bu lojistik desteğin bize sürekli olarak akmasıdır, gelmesidir. Yoksa, ,'Batı verirse bir şey yaparım' Kusura bakmayın Batı'dan hiçbir şey gelmez ve gelmiyor. Hep kapılardan döndük. Bize hep şunu söylediler, 'kongre izin vermiyor'. Ama başkalarına veriyor. Ama Türkiye'ye gelince vermiyor. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Artık ihracata başladık" dedi.
'BUGÜNE KADAR YAPTIKLARIMIZI ISINMA, HAREKETLERİ OLARAK GÖRÜYORUZ'
Son 16 yıldaki atılımlarının sayesinde Türkiye'yi çok farklı ve ileri bir noktaya getirdiklerini kaydeden Erdoğan, "Dünya öylesine bir hızlı bir şekilde değişiyor ki böyle bir ortamda sadece yürümek yetmez, koşabilecek kabiliyet ve imkanlara sahip olmakta gerekiyor. Bugüne kadar yaptıklarımızı ısınma, alıştırma hareketleri olarak görüyoruz. İnşallah bundan sonra koşmaya çok farklı bir şekilde devam edeceğiz. Bazıları bu vizyonu anlamakta zorlanıyor. Mesela, Türkiye´nin uzay çalışmalarında söz sahibi olma yönünde attığı adımlar onların küçük dünyalarında garip, gereksiz, anlamsız gözükebiliyor. Halbuki biz geleceğe yatırım yapıyoruz. Bilimi, araştırmayı, geliştirmeyi, üretimi bütün bu hizmet zincirlerini birbiri ile esas alan bir sanayi ekosistemi kurmakta kararlıyız. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde ihracatı hedef alan, uluslararası ilişkilerimize katkı sağlayacak her çaba bizim için önemlidir. Hedeflerimiz doğrultusunda faaliyet gösteren her kişi ve kuruma devlet olarak iş ortağımız olarak bakıyoruz" diye konuştu.
'GECE GÜNDÜZ SÜREKLİ ÇALIŞACAĞIZ'
"Silahlı silahsız, insanlı insansız tüm hava araçlarımız konusunda çok önemli mesafeler kaydettik" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nereden nereye. Başbakanlığımız döneminde insansız bir hava aracı almak istiyoruz, kimden stratejik ortağımızdan, 'bugün git yarın gel.' 'Hiç olmazsa kiralık' dedik, yok.  İsim vermeyeceğim, hep söylenen şu, 'kongre izin vermiyor' Bıktık ama hamdolsun özel sektörümüz çıktı ortaya insansız hava aracını da yaptı silahsız, insansız hava aracını da yaptı. Şimdi daha ileriye gidecekler, buna inanıyorum. Çok daha güçlüsünü yapacaklar. Belki de onlarda olmayanı yapacaklar veya dünyada bir ya da iki ülkede olanı yapacaklar. Bugünlere ulaştık. Kötü komşu ev sahibi yaptı bizi. Ve çok kararlıyız. Bayraktar, İHA ve SİHA'larımız semalarımızda ülkemizin savunmasına hizmet vermeye başladı. Atak helikopterimiz şimdi yeni bir hamlemiz var görüşmeler devam ediyor. ATAK helikopterimiz en önemli hava araçlarımızdan biri haline geldi. Kasırga, Bora gibi füzelerimiz seri üretim aşamasına gelirken yeni modellerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. O da menzili daha da ileri kılmak. Deneme atışlarının tamamlandığı bu proje Türkiye'yi bir üst lige taşıyacaktır. Önemli olan potansiyelimizi harekete geçirmek ve kaynaklarımızı en doğru şekilde kullanmaktır. Altay tankını seri üretim aşamasına getirdik. Bunun ne kadar önemli olduğunu Afrin'de gördük. Bu tank TSK´nın hizmetine girecektir. Bunların ihracatını yapana kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz gece gündüz sürekli çalışacağız."
'BİZİ BİRİLERİNE MUHTAÇ ETMEYİN'
Tüm bu çalışmalar sırasında çok acil olmayan hiç bir ürünün hiçbir malzemenin yurt dışından ithal edilmemesini isteyen Erdoğan, "Talimatı buradan tüm kurumlarımıza bir kez daha veriyorum. Bizi birilerine muhtaç etmeyin. Sizler bu sektörlerin içerisinde yer alıyorsunuz. Artık biz bunları kendimiz üretmek durumundayız. Bu millet yapar mı, inanıyorum yapar. Devletimizin ve milletimizin tek bir kuruşunun dahi amacımıza uygun olmayan yerlerde kullanılmasına rıza gösteremeyiz" şeklinde konuştu.
'GÖRECEĞİZ, TEMENNİ EDERİZ Kİ TEMİZLESİNLER'
Suriye krizi sırasında çok ders aldıklarını belirten Erdoğan, "İşte Suriye'nin kuzeyi bizim güneyimiz. Terör koridorunu orada inşa etmenin gayreti içerisindeler. Biz, 'bunlar teröristtir' diyoruz, bizim stratejik ortaklarımız başta ABD olmak üzere 'bunlar terörist değil' diyor. Bunlar PKK'nın yan kolları, bütün ispatlar ortada. Siz bizimle niye hareket etmiyorsunuz da gidip onlarla hareket ediyorsunuz. Bunları bizzat kendilerine söylediğim için açık söylüyorum. Batı'da beraber değil miyiz, beraberiz. Stratejik ortağımız. DEAŞ´a karşı bir şey yapacaksınız gel bunu beraber yapalım, Rakka'da beraber yapalım,  bırakın bu teröristleri. İşte Münbiç'te netice alamadık. Şimdi açıklama yaptı, Sayın Başkan. Diyor ki, '30 günde bunların tamamını temizleyeceğiz' Göreceğiz, temenni ederiz ki temizlesinler. Değerli arkadaşlar kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Güçlü bir orduya sahibimiz. Bunu hepsi kabul ediyor. Bakın ne zaman biz Suriye´de sahaya indik o zaman işin gidişatı değişti. Ama bizi çok oyaladılar. Dedik ki, 'artı kusura bakmayın'  Bir gece ansızın indik ve ondan sonra iş lehimize döndü" dedi.
'TÜRKİYE BİR GÖÇEBE DEVLETİ DEĞİL'
Sıranın Fırat´ın doğusundaki terör öbeklerini dağıtma kararlarını hayata geçirmeye geldiğini kaydeden Erdoğan, "20 bin TIR'ı aşkın ne yazık ki Suriye'nin kuzeyindeki teröristlere silah gönderildi. Bunun yanına araç gereç. Strateji ortağımız gönderdi. Söylüyoruz, 'hala böyle bir şey yok' diyorlar. Kayıtlarımız ortada. Sizin istihbaratınız varsa bizimde istihbaratımız var. Türkiye bir göçebe devleti değil, modern bir devlet. Bunları bilmeniz lazım" diye konuştu.
'KİMİ UYUTUYORSUNUZ YA...'
Suriye'de ABD ile yaşanan olayları özetleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi 30 bin teröristi bölgede eğitme adımlarına başladılar. Şimdi diyorlar ki, 'yok böyle bir şey' Tüm dünya medyası bunu tespit etti. Hepsinin elinde bu bilgiler var. Bu doğru, ne yaptığınızın farkında mısınız. Bununla da kalmadılar. Bölücü terör örgütü ile olan ilişkilerini her geçen gün daha ileriye taşıdılar hatta birlikte bayrak salladılar. Onların paçavrasını sallıyorlar. Ortak devriye ortak eğitim aşamasına kadar getirdiler bu işi. Bölücü terör örgütünün Suriye koluna verilen silahlarla ilgili itirazlarımıza da, 'ağır silahlar vermedik' dedi. Kimi uyutuyorsunuz ya... Bize bu ifadeleri Irak´ta da kullandınız. Biz sizi aynı şeyleri Irak'ta da söyledik. Ve Irak´ta biz müdahaleyi yaptık, orada baktık ki sizin silahlarınız PKK´nın elinden çıkıyor. O silahların bir kısmını biz topladık. Bunları yaşadık, gördük. Buna karşılık bir süre sonra Suriye'de terör örgütüne verilen silahları dolu ya da boş olarak kendi topraklarımızdaki operasyonlarda biz ele geçirmeye başladık. Biz yine de hareket etmeyi sürdürdük, ABD'ye Rakka operasyonunu birlikte gerçekleştirme teklifini yine yaptık. Mutabık kalmamıza rağmen yine bölücü terör örgütü sahaya sürülerek tüm sözler havada bırakıldı. Münbiç'te bir oyalama taktiği uygulanmıştı, şu anda hala uygulanıyor. Terör örgütü unsurlarının buradan çekileceği hem şahsıma hem bakanlarıma defalarca ifade edilmesine rağmen böyle bir gelişme ne yazık ki olmamıştır. Terör örgütünün isminin sürekli değiştirilmesi, Münbiç´teki hakikati ortadan kaldıramaya yetmiyor. Diyorlar ki, 'o terör örgütü değil' Neymiş, Suriye Demokratik güçleriymiş. Biz kimin ne olduğunu biliyoruz.  Onlar Kürt değilmiş Arap´mış. Biz Arap´ı da iyi biliriz terörist Kürtleri de iyi biliriz. Kürt kardeşlerimizle aramıza nifak sokmanıza gerek yok. Kürt kardeşlerimizin arasında terörist olan varsa gereğini yaparız."
'FIRATIN DOĞUSUNA HAREKAT BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE BAŞLAYACAK'
ABD'nin PYD terörüne desteğinin artarak devam ettiğini ve Türkiye'nin artık bu gidişata tahammül edemeyeceğini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:
"Türkiye'nin meşru müdafaa veya müdahale hakkını kullanma ihtimaline karşı da ABD askerleri teröristlerin aralarına serptirilmiştir. Yine ABD askerleri tarafından radar üstleri ve gözlem noktalarının hedefinin de ülkemizi teröristlerden değil, teröristleri Türkiye'den korumak olduğu aşikardır. ABD hava unsurlarının bölgedeki tüm faaliyetleri teröristlerin güvenliğini sağlamaya faaliyetini rahatça icra etmelerini temin etmeye yöneliktir.  Suriye'de artık DEAŞ diye bir tehdit yoktur. Bu bizim için bir masaldır. Elbette bunun Suriye üzerinde uygulanmaya çalışılan asıl planın bahanesi, bir sahte görüntüsü bir oyalama taktiği olduğunu biliyoruz. Bölgedeki DEAŞ unsurlarının da kimler tarafından beslendiğini, eğitildiğini gayet iyi biliyoruz. Gözümüzün önünde, sınırlarımızın dibinde oynanan bu oyuna daha fazla seyirci kalmayacağımızı her fırsatta muhataplarımıza söyledik. Dolayısıyla burada ifade ettiğim hususların hiç biride bizim için sürpriz, oyun bozanlık değildir. Fıratın doğusu ile ilgili ikazlarımızı yaparken aynı zamanda hazırlıklarımızı da tamamladık. Bizim ne ABD yönetimine ne Suriye'deki ABD askerlerine yönelik bir husumetimiz bugüne kadar olmadı. Her şeye rağmen ABD ile doğru zeminlerde buluşabilmek şartıyla gelecekte birlikte yol yürüyeceğimiz stratejik müttefikimiz olarak görüyoruz. Ülkemizin beka meselesi olarak gördüğümüz Suriye politikasındaki derin görüş ayrılıklarımızın gelecekteki daha büyük işbirliklerimizin önünde bir engel oluşturmasına izin vermeyeceğiz. İşte bu anlayışla Fırat´ın doğusunu bölücü terör örgütünden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlayacağımızı ifade ediyoruz. Hedefimiz asla ABD askeri değildir. Bölgede faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarıdır. Bunun da altını özellikle çiziyorum. Suriye'nin güvenli hale getirdiğimiz diğer bölgeleri gibi Fıratın doğusunu da asli sahipleri için huzurlu ve yaşanabilir yerler haline dönüştürmekte kararlıyız."
GENEL MAKSAT HELİKOPTERİNİN ADI: GÖKBEY
Erdoğan konuşmasının son bölümünde, T625 genel maksat helikopterimizin adını uzun istişareler neticesinde 'GÖKBEY' olarak belirlediklerini söyleyerek, "Ülkemize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum" dedi.