Korkusuz

Erdoğan'dan dünyaya 'Kudüs' çağrısı

Erdoğan'dan dünyaya 'Kudüs' çağrısı
CUMHURBAŞKANI  Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan Uluslararası hukuka, hakkaniyete sahip çıkan tüm ülkeleri, Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum"  dedi. Erdoğan, "(ABD'nin Kudüs kararı)  Zaten işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının hiçbir hükmü olamaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı (ITT) Olağanüstü Zirvesi'nin açılış töreninde konuştu.  Erdoğan, ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın, uluslararası hukuku hiçe sayan bir tutumla Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığı belirterek, "Hiç uzun söze gerek yok. Kudüs'te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes, orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır. Zaten, işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının, hiçbir hükmü olamaz. Amerika Birleşik Devletleri'nin veto yetkisine sahip olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihinde aldığı 478 sayılı karara göre, hiçbir ülke, Kudüs'te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim Amerika'nın bu hukuksuz kararına, sadece Kudüs'ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayrimeşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz. Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde Kudüs ile ilgili bu kararlı duruş teyit edilmiştir" dedi.


“FİLİSTİNLİLERİN CEZALANDIRILMALARI ANLAMINA GELİYOR"

Erdoğan, “İslam ülkelerinin de ilk andan itibaren ve en açık şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ile ilgili kararını külliyen reddetti. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak, aynı gün dünya kamuoyuna bir çağrıda bulunarak, bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar, her şeyden önce, şiddet yerine barıştan yana tavrı koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor" şeklinde konuştu.


“FİLİSTİN CİDDİ MANADA KÜÇÜLÜYOR, İSRAİL İSE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Filistin haritası göstererek, "1947'den bu yana Filistin'de neler oldu, bunu görmenizde büyük faydalar var. 1947, Filistin ne durumda ve İsrail ne durumda... Sene 1947, Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada bir küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949-67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne, işte buyurun şu anda bakınız 1947'de İsrail ne ise şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi. Böyle bir taksimi inanın kurt-kuzu mücadelesinde, kurt bile yapmaz. Ama bu taksim burada yapıldı" şeklinde konuştu.


“İSRAİL, BİR İŞGAL DEVLETİDİR"

Erdoğan "İsrail, bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail, aynı zamanda bir terör devletidir. 'Erdoğan niye böyle söylüyorsun?' Nasıl söylemeyeyim. 10 yaşında çocukları, o terörist askerler alıyor, gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. 14 yaşında çocuklar, 20 kadar asker, polis neyse tarafından gözleri bağlanıyor ve 14 yaşında çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu, annesi yavrusuna sarılıyor, annesinin yavrusuna sarıldığı o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Yani bu işgalci değil de bu terörist değil de nedir, bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bakın. 20'ye yakın asker, işte o çocuk gözleri bağlı, 14 yaşında, bakınız yüzü kan revan içinde. Bunu ispat etmek için ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail'e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok. Gerçekler ortada, bunları biliyorlar" dedi.


“EĞER HAKLI DEĞİLSENİZ ŞUNU BİLİN Kİ HİÇBİR ZAMAN GÜÇLÜ OLAMAZSINIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:


"Sadece bugün Birleşmiş Milletler'in üyesi, 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum. Siz Amerika olarak güçlü bir ülke olabilirsiniz, silahlarınız olabilir, 16 nükleer başlığa sahip bir Amerika olabilirsiniz, bol miktarda silahlarınız, uçaklarınız olabilir ama bunlar sizin güçlü olduğunuzu ifade etmez. Eğer haklıysanız güçlüsünüz. Eğer haklı değilseniz şunu bilin ki hiçbir zaman güçlü olamazsınız. Barışı isteyenlerin değil, barışı imkansız hale getirenlerin yanında duran Amerika Birleşik Devletleri, terörizmle yoğun mücadelenin yürütüldüğü böyle bir dönemde tüm fanatiklerin ekmeğine yağ sürmüştür. İşte bunu Suriye'de de gördük. Suriye'de YPG, PYD terör örgütlerini yanına, DEAŞ'a karşı mücadele etmek üzere o terör örgütlerini yanına alarak onlarla beraber böyle bir mücadelenin içerisine girmiştir. Sayın Trump, kendilerine bunu anlattığımız için rahat rahat konuşuyorum. Niye? Bir terör örgütünü, bir başka terör örgütüyle yok edemezsiniz ve sadece Kuzey Suriye'ye 4 bin tırı aşkın zırhlı taşıyıcılar, tank, top, mühimmat nakledilmiştir. Peki Kuzey Suriye'ye 4 bin tırı aşkın bu silahlar acaba niçin geldi? Neden getirildi? Demek ki orada bulunan terör örgütlerine bu destekler veriliyor."


“MEDENİYETİMİZE DE İNDİRİLMİŞ AĞIR BİR DARBEDİR"

Erdoğan, “Kudüs kararıyla ateşlenen fitil, Amerika ve İsrail ile birlikte tüm insanlığa yönelik tehditlerin kapısını açmıştır. Bölgemizde yaşanan diğer sorunlar, Filistin meselesini bize ve insanlığa asla unutturamaz. Filistin meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmadan, bölgesel ve küresel ölçekte kalıcı barış ve istikrardan söz edilemez. Hukuku çiğneyen, vicdanları yaralayan bu tür adımlar, uluslararası sisteme ve Birleşmiş Milletler'e yönelik güveni de dinamitliyor. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bu duruma seyirci kalamayız. Amerika'nın Kudüs kararı, uluslararası hukuku çiğnemenin yanında, medeniyetimize de indirilmiş ağır bir darbedir. Ecdadımız, Kudüs'ün tüm ihtiyaçlarını gidermek için, bu mukaddes beldeye özenle hizmet etmiş, hiçbir ayrım gözetmeden tüm şehir halkının refahını, emniyetini ve ibadet özgürlüğünü garanti altına almıştır. Ecdadımız Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı'nın Kudüs surlarında inşa ettirdiği El Halil Kapısı'na 'La İlahe İllallah İbrahim Halilullah' lafzının kazınmış olması medeniyetimizin Kudüs'e bakışının en güzel ifadesidir" şeklinde konuştu.


“KUDÜS'Ü FİLİSTİN DEVLETİNİN İŞGAL ALTINDAKİ BAŞKENTİ OLARAK TANIMAYA DAVET EDİYORUM"

Erdoğan, "Buradan uluslararası hukuka, hakkaniyete sahip çıkan tüm ülkeleri Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum. Artık daha geç kalamayız diyorum. İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin Devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.


“SÖZDE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ SAVUNURKEN…"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs fatihi Selahattin Eyyubi'nin şu altın tavsiyesi hepinize rehber olmalıdır: 'Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez.' Henüz Filistin devletini tanınmamış olan ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklı selimi ve adaleti ayakta tutacak bir dengenin sağlanabilmesi açısından şarttır. Özellikle Avrupa'nın, İsrail'in bir taraftan yerleşimleri genişletirken, diğer taraftan Filistin devletini tanımayıp 'çünkü barışa mani oluruz' söyleminin esiri olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İşgale devam ettiren devlet kabul görürken, barış isteyen 1967 sınırlarını, yani tarihi Filistin topraklarının neredeyse beşte birinde yaşamayı kabul eden tarafın tanınmıyor olmasının hiçbir makul sebebi yoktur. Amerika'nın bu açıklamasından sonra barış zemini başka türlü canlı tutulamaz. İsrail'in işgal ettiği Filistinlilere ait topraklardan daha da fazlasına el koyabilmek için dünyayı oyalamasına pirim verilmemelidir. Sözde iki devletli çözümü savunurken, uygulamada İsrail'in bu imkanı her geçen gün biraz daha ortadan kaldırılmasına göz yumulması kabul edilemez" ifadesini kullandı.


“FİLİSTİN DEVLETİNİN DİPLOMATİK SAHADA TAM TEMSİLİ KONUSUNDA DAHA GÜÇLÜ BİR İRADE ORTAYA KOYMALIYIZ"

Erdoğan, "İşgal eden ile işgal edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir. Bunun için en azından Filistin'in uluslararası anlaşmalara ve kuruluşlara dahil olma süreci hızlandırılmalıdır. İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. Vicdan sahibi, gelecek nesiller adına mesuliyet sahibi herkesin maddi ve manevi tüm imkanlarını Kudüs için seferber etmesini istiyoruz" dedi. Erdoğan ABD'yi attığı adımdan geri dönmeye davet etti.





FİLİSTİN DEVLET BAŞKANI ABBAS: İŞGAL ALTINDAKİ FİLİSTİN'İN DEVLET OLARAK TANINMASI İÇİN ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR



Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesinde konuştu.

"Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'e hediye olarak takdim etmek istiyor" diyen Mahmut Abbas, "Sanki kendi ABD eyaletlerinden birisini İsrail'e hediye ediyormuşçasına böyle bir davranış içine giriyor. Sanki dünyada tek karar sahibi kendisi, istediğini yapar, verir davranışı içinde. Ancak ilk defa tarihte bütün dünya ülkeleri, tek bir duruş göstererek, hatta öyle ki ABD'nin yanında yer alamaya alışmış olduğumuz ülkeler dahi bu defa ABD'nin yanında yer almadı" ifadelerini kullandı.

"Bizler bugün burada bütün ümmeti, Müslümanları, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm halkları arkamıza alarak Kudüs'ün işgaline karşı durmak için bir aradayız" diyen Mahmut Abbas, "ABD son olarak uluslararası hukuku hiçe sayıp bütün insanlığın vicdanını zedeleyecek bir karar almıştır. Bizler buradan çok net bir ifadeyle şunu söylemek istiyoruz; Kudüs eksiden olduğu gibi, halen devam ettiği gibi ve gelecekte olacağı gibi Filistin devletinin başkenti olacaktır" şeklinde konuştu.


"İSRAİL'E BURADAN MEYDAN OKUYORUM; BANA SINIRLARINI GÖSTERSİN"

Mahmut Abbas sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir devletin uluslararası anlamda tanınması için 3 şartın oluşması gerekiyor. Bir tanesi yönetim, diğeri halkı ve sınırı. İsrail'in halkı var, yönetimi var ama sınırları yok. Sınırları olmayan bir devlet nasıl devlet olarak tanınabiliyor ki? İsrail'e buradan meydan okuyorum; bana sınırlarını göstersin. İsrail'i bu konuda tanımakta 1947 yılında bu yana yanlıştır. Sınırları olmayan bir ülke uluslararası hukuk bağlamında tanınamaz. Filistin halkı Müslümanlarıyla, Hristiyanlarıyla Kudüs'ü savunmaya devam edeceklerdir. Bizler kendi kurumlarımızı oluşturmaya ve savunmaya devam edeceğiz. Bizler ekonomimizle elimizden gelen mücadeleyi yapmaya devam edeceğiz. Halkımızın birliği, toprağımızın birliği için bölünmeye ve parçalanmaya karşı durarak, uzlaşıya da devam edeceğiz."



"SAĞLAM KARARLA BU ZİRVEMİZİ TAMAMLAMALIYIZ"

Abbas, "Şüphesiz bu büyük suça, büyük tehlikeye karşı bizler artık çok net, sağlam kararla bu zirvemizi tamamlamalıyız. Hem Müslümanların, hem de Hristiyanların kutsal mekanlarını korumak adına bunu yapmalıyız. Bütün gücümüzle artık işgal altındaki Filistin'in devlet olarak tanınması için çalışmamız gerekiyor" dedi.