Eeeyyy Amerika gördün mü biz adamı böyle yaparız işte
Eeeyyy Amerika gördün mü biz adamı böyle yaparız işte
Allahım aklımıza mukayyet ol.
35 yıl ceza istediğimiz, casus dediğimiz, ajanlıkla suçladığımız, terörist ilan ettiğimiz rahip yerine papaz dediğimiz Brunson’ı Amerika’nın “Ya verirsin ya da bedeline katlanırsın” tehdidinden sonra serbest bıraktık.
Ama iktidarımıza sorarsanız aslında Amerika’nın canına okuduk.
Trump denen adama haddini bildirdik.
Ona hukuk ve demokrasinin ne olduğunu öğrettik.
Hepsini utanç içinde bıraktık.
Şaka yapmıyorum.
Saraydan gelen açıklamaya dayanıyorum.
Saray açıklamasından sonra yandaş yalaka takımının nasıl yine şahinleştiğini ve olabilecek en pespaye biçimde halkı kandırmak için inanılmaz yalanlar söylemeye başlamasından esinleniyorum.
Sarayın adının önünde “profesör” unvanı olan bir görevlisi var.
İletişimin başına oturtulmuş. Propagandaların kamuoyuna en iyi biçimde ulaştırılması için görevli.
İşte bu kişi diyor ki saray açıklamasında “Bugün Andrew Brunson hakkında verilen mahkeme kararı Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu, Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu ortaya koymuştur.”
Normalde bir televizyon kanalının komedi programında söylenecek sözler bunlar ve arkasından mutlaka “alkış efekti” konur.
Ama bu komedi değil, adam ciddi ciddi konuşuyor.
Ardından lafı Amerikan başkanına getiriyor. Parmağını sallıyor “ABD Başkanı Donald Trump’a bir kez daha hatırlatmak isteriz” diye söze giriyor ve devam ediyor “Türk mahkemeleri bağımsızdır. Bu gerçek, Anayasamızın 138. maddesinde açık ve net bir biçimde vurgulanmıştır…. Türk mahkemeleri gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de hiçbir organ, makam, merci ya da kişiden talimat almaz, kendi kuralları ve iradesiyle kararlarını alır.”
Kahkaha efekti koymayalım da ne yapalım.
Ama bitmedi. AKP de benzer açıklama yaptı.
Resmi açıklamanın özeti şu; “Amerika’ya boyun eğilmedi. Onlar iki ay önce istemişlerdi, kararlı tavırla vermedik. Mahkum ettik.”
İktidarın bu komik açıklamalarının üzerine Doğu Perinçek ve partisi tüy dikti.
O da diyor ki “Bağımsız Türk yargısı rahibi yargıladı ve cezasını verdi. Mesele budur.”
Ver kahkaha efektini ver.
BUNU YAZMAK GEREK
Kendilerini dünyanın en akıllısı sanıyorlar
Neymiş, papaz serbest bırakılmamış yüce Türk yargısı kendisine ceza vermiş.
Saraya yalakalık yaparken dayandıkları temel argüman bu.
Yüce yargımız ve Cumhurbaşkanımız hiçbir baskıya boyun eğmemiş.
Papaz yargılanmış ve hak ettiği cezayı almış.
Dünyanın en akıllıları bunlar ya.
Haydi biz inandık diyelim (muhtemelen ülkenin yarısı şu anda buna inanıyor) dünyayı inandırmak mümkün olacak mı?
İki ay öncesine kadar 35 yıl ceza istediğin ve hapiste tuttuğun papazı Trump’ın bir sözü ile ev hapsine almadık sanki.
Eğer Trump “Verdin verdin, vermedin başına geleceğe şaşırma” demese bu papaz serbest bırakılır mıydı?
Bir haftadır bütün dünya papazın serbest bırakılacağını bilmiyor muydu?
Yandaş yalakaların bu akıl dışı davranışları ve iktidarın tutumu ile yakında Kuzey Kore gibi oluruz.
Belki de olduk bile.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Dolar eski haline gelecek, doğalgaz ve elektrik zamları geri alınacak, faizler düşecek mi?
İktidar ve yandaşları aslında bir ekonomik kriz olmadığını “dış güçlerin” Türkiye’yi tehdit ettiğini yaşadıklarımızın geçici olduğunu ve her şeyin tekrar normale döneceğini söylüyorlardı.
Yine herkes biliyordu ki bütün bunlar papaz yüzünden olmuştu.
Şimdi papazı verdiğimize göre durumun normale dönmesi gerekiyor.
Erdoğan da ısrarla “bunlar manipülasyon” diyordu.
O halde bir talimat vermeli ve dolar krizin çıktığı gündeki fiyatına dönmeli.
Olmayan kriz bittiğine göre doğalgaz ve elektriğe yapılan yüzde 9 zam geri alınmalı, yüzde 24’e çıkarılan faizler yine yüzde 12-14 bandına çekilmeli.
Yok eğer bunlar yapılamıyorsa, Türkiye bir papaz yüzünden milyarlarca lira zarara girmiş demektir.
Bu zararı papazı tutuklayanlardan mı “bu fakir görevde olduğu sürece o terörist gidemez” diyenden mi tahsil edeceğimizi oturup düşünmemiz gerekiyor o zaman.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Milletin gazını alma görevi Bahçeli’de
Saray ve yandaş yalakaları papazın serbest bırakılmasını “destan” gibi sunarken iktidarın yedek lastiği Bahçeli’den gelen açıklama çok garibime gitti.
Çünkü Bahçeli çok açık biçimde AKP iktidarının Amerika’nın tehdit ve şantajlarına boyun eğdiğini söylüyor.
Bahçeli yine de “dik duruyormuş” gibi yaparak “elbette yargı kararına saygılıyız” diyor ama hemen ekliyor;
“Ancak Papaz Brunson’ın tahliye kararı milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir”
Bahçeli bu onursuz durumu sineye çekebilir gibi geliyor bana çünkü eğer Amerika bazı şartları yerine getirirse Türkiye’yi aşağılayan bu durum düzelebilir.
Nedir bu?
Şöyle anlatıyor MHP başkanı; “Papaz Brunson, kabul edilemez ve vicdan sahibi her insanımızın itiraz ettiği karanlık bir sürecin sonunda serbest kalmıştır. Bu kapsamda ABD’nin önünde iki seçenek vardır ve çok nettir: Ya FETÖ elebaşını veya FETÖ’nün tepe isimlerinden birisini Türkiye’ye verecekler; Ya da Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın iadesini sağlayacaklardır.”
Gördünüz mü ne kadar kolay.
Haddini de biliyor Bahçeli, bir papaza karşı iki kişi birden istemiyor.
Milliyetçilikte ilkeli olmak böyle bir şey herhalde.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Saçmalamak zorunda değilseniz biraz susun bari
Sarayın “Aslında Trump’ı çok fena yaptık” açıklamasından sonra cesaretlenen yandaş yalaka takımı bir anda “Papaz Brunson destanı” yazmaya başladı.
15 Temmuz’daki olayda cemaat başarılı olsa CIA başkanı olacağını söyledikleri papazı şimdi değersizleştirme yarışına girdiler.
Adam hiç utanmadan televizyona çıkmış “Bu papazın tutuklandığını bile bilmiyorduk, Amerika da bilmiyordu” dedikten sonra utanmazca sırıtarak ekliyor “Sonra akıllarına bu kişiyi iç politikada kullanmak geldi, o zaman üzerine düştüler, hiçbir değeri olmayan papaz kıymetlendi birden.”
Tabii herkesi “Hüloooğ” kitlesi gibi balık hafızalı sandıklarından yaptıkları haberleri unutuyorlar.
Papaz PKK’yı Hrıstiyanlaştırmaktan, 15 Temmuz’u düzenlemeye, dinci teröristlere silah sağlamaktan askeri sırları Amerika’ya sızdırmaya kadar pek çok konuda suçlanıyordu kendi yazdıkları haberlerde.
Savcılar da buna inanmışlardı, hakkında 35 yıl istiyorlardı.
Papaz serbest bırakıldığında bunların biraz utanacağını ve susacağını sanıyordum.
