Bir bilge kişi:

“Yanlış anlamak için tetikte bekleyene, hiçbir şey anlatamazsın” demiş...

Ancak ben...

Israrla ve öncelikle:

Daha 50 ay, ülkemizi yönetme yetkisi olan Erdoğan’a:

Daha huzurlu...

Daha zengin...

Daha müreffeh bir ülke olmak için...

Neler yapılması gerektiğini:

Anlatmaya çalışacağım.

Canlarım:

Öğretmeni Sokrates’in düşüncelerinden ötürü ölüme mahkûm edilmesi Platon’u çok etkiledi...

Ve...

Devlet isimli eserinde:

“Adalet nedir?.. Nasıl tesis edilir?..” sorusuna hem cevap aradı...

Hem de cevaplar verdi...

Devleti, canlı bir organizma gibi düşünen Platon:

Devletin her organının ancak bütünlük içinde yaşamını sürdürebileceğine inanıyordu...

Bu nedenle...

Birey nasıl ki toplum dışında var olamayacaksa...

Toplum da ancak:

Bireylerle var olacaktı...

Önceleri:

“Ya filozoflar yönetmeli devleti ya da devleti yönetenler filozof olmalı” diyen Platon pek çok deneyimden sonra bu görüşünden vazgeçerek:

“Devlet, krala ya da başkana değil, hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanmalı” demişti...

Çünkü...

Hukukun temel ilkelerine dayanmayan devletin adaleti olmayacağı için:

Devlet de olmayacaktı...

Oysa Devletin birincil görevi:

Kendisinin sahibi olan halkların, birbirleriyle ve devletle olan sorunlarının çözümünde adil olmaktı...

Günümüzden 2400 yıl önce savunulan bir siyaset felsefesinden söz ediyorum...

Gelişmiş tüm demokrasilerde uygulanan siyaset felsefesinden...

Ve bu gerçek bize şunu gösteriyor:

Siyaset felsefesini bilmeyen...

Ya da...

Felsefe bilmeyen siyasetçinin devlet yönetiminde başarılı olma ihtimali:

Sıfıra yakın...

Dünya:

Bunun örnekleriyle dolu...

GÜNÜN SÖZÜ

“Bitkilerde, bütün canlılarda, her tohumun, her fidanın yaşama gücü ne kadar büyük olursa, kendine uygun besini, mevsimi, yeri bulamayınca göreceği zarar da o ölçüde büyük olur; çünkü kötünün iyiye zararı, iyi olmayana zararından daha çoktur...”

Platon

YAŞAYARAK ÖĞRENDİM

AKP eski milletvekili ve MKYK Üyesi Metin Külünk demiş ki:

“Siyaset diplomayla olmaz, peygamberlerin de diploması yoktu...”.

Peygamberlerin diplomaları var mıydı yok muydu bilemem...

Bilsem de umurumda değil...

Ama...

Diplomasız siyasetçilerin dünyayı ne hale getirdiğini...

Bizzat:

Yaşayarak öğrendim...

GÖRÜNTÜLER KİMİN AYIBI

Hiç kimse unutmamalı ki:

Sermaye emeksiz...

Emek sermayesiz olamaz...

Yeter ki:

Taraflar hadlerini ve haklarını bilsinler...

Akıllı bir atamız şöyle demiş:

“Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar...”.

Bu atasözü...

Liberal Demokrat Sosyalist olma iddiasındaki bendenizin 30 yıldır mottosu...

Ve dün...

Liberal Demokrat Sosyalist felsefeye inanmış biri olarak dün:

Hem sermaye hem de emek dünyamız adına çok üzüldüm...

Hatta:

Kahroldum...

Zira:

“Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti” olma iddiasındaki bir ülkede emek özgür değilse biliniz ki:

Sermaye de özgür değildir...

Yukarıda gördüğünüz fotoğraftaki manzara:

İşgal altındaki bir ülkeden değil:

Anayasasında:

“Bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” yazan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden...

Ve:

Tüm gelişmiş ülkelerin:

“Emeğin özgürlük günü” olarak kutladığı 1 Mayıs 2024’te çekildi...

MERAK EDİYORUM...

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara şehrinin amblem değişikliğine tepki gösterdi.

“Burası artık Türk İslam devleti. Ankara’da yaşayan hiç kimse Hititlerin torunu değil...”.

Anayasasında:

“Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti” yazan ülkemiz için:

“İslâm Devleti” demek bir düşünce olmayıp...

Bir iftira olduğu için...

Ve bunu sıradan bir vatandaş söylerse:

Tutuklu yargılanacağı için...

Milletvekili olmadığı için dokunulmazlığı da olmayan Destici’nin:

Nasıl bir muameleye tabi tutulacağını:

Merak ediyorum...

GÜNÜN ÖNERİSİ

Gani Müjde X hesabından paylaştı:

“Yeni müfredat için konu önerileri:

Taharet sol elle alınır...

Gece tırnakları keserseniz şeytan dadanır...

Osbir çeken kör olur...

Halicin dibinde altın var ama çıkartmıyolar...

Soru sormak yasaktır...

Allah’ın hakkı üçtür...

Üç korner bi penaltı eder...

PARTİ DEVLETİ

Dün 1 Mayıs; Emeğin ve özgürlüğün bayramı idi...

CHP lideri Özel ve İBB Başkanı İmamoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Saraçhane’de konuştu...

Özel:

“Hep birlikte Taksim’e doğru, 1 Mayıs’ı bayram gibi kutlayacak bir anlayışla hareket edeceğiz” açıklamasını yaptıktan bir süre sonra:

“Sendikaların kararına göre yürüyüşe geçeceğiz ya da geçmeyeceğiz” dedi...

Sendikalar, Taksim’e yürüme kararından vazgeçince...

CHP’li grup da yürüyüşten vazgeçti...

Sorumluluk bilinciyle alınmış kararları nedeniyle:

Hem Sendika ve hem de CHP yönetimini kutluyorum...

Çünkü...

Karşılarında...

Anayasaya göre yönetilen bir Devlet değil...

Kişisel hesaplara göre yönetilen bir:

Parti Devlet vardı...

GÜNÜN İDDİASI

Kimliği açıklanmayan bir Türk Yetkili/Bürokrat:

Şengen vizelerinin Türk Vatandaşlarına verilmemesi Avrupa’nın değil hükümetin talebi.

Döviz çıkışı olabildiğince engellenmeye çalışılıyor.

Özellikle Erdoğan’ın temaslarından sonra İtalya, Almanya ve İspanya’nın Türklere kapıları kapatması iddiayı kuvvetlendiriyor.

Milena @josephineVV5

BOYNUZLUYO

İki arkadaş bir bara, içmeye giderler...

Biri çok dertlidir...

Diğeri sorar:

“Ne bu halin ya?.. Yüzünden düşen bin parça oluyor... hele bi anlat...”.

Sorunun muhatabı, defalarca gelen bu soruya cevap vermez...

Bir süre sonra kafayı bulunca verir cevabını:

“Oğlum lan farkında değil misin?.. Senin karın ikimizi de boynuzluyo...”.

DÜNÜN X’İ

Ali Özgündüz

@aliozgunduz

Bülent Arınç @HaberturkTV’de hukuk güvenliği ve yargı bağımsızlığının önemine vurgu yapıyor.

Adalet özleminden bahsediyor!..

Keşke bu görüşlerini Ergenekon/Balyoz kumpas davaları sırasında söyleseydi!..

En azından, o zamanlar hükumet sözcüsü olarak hukuksuzluğu savunmasaydı!..

Bizlerin meclisteki eleştirilerimize, dışarıdaki mağdur yakınlarının feryadına kulak tıkamasaydı!..