Evli çiftler ya da sevgililer arasında cinsel fanteziler, ilişkilerini canlandırmada ve heyecanı artırmada önemli bir rol oynar. İşte en yaygın olanları…

Eşimin bu isteğine karşı ne yapabilirim?

SORU:

12 yıldır evli bir kadınım. Eşime son yıllarda tuhaf şeyler oldu ve benden daha önce hiç istemediği şeyleri istemeye başladı. Eşimin bu beklentilerine karşı ne yapabilirim? İ.D./Mersin

CEVAP:

İçinde yaşanan toplum ve toplumun kültürel yapısına göre cinsel fanteziler çok farklı şekillerde olabilir. Bununla birlikte ortak fanteziler içinde en sık rastlanan temalar; rol oyunları, kıyafet değişikliği, cinsel içerikli konuşmalar yapma, yeni yerlerde cinsel iliş­ki yaşama, fetişler ve farklı pozisyonlarda seks yapma şeklindedir. Bu fanteziler, çiftler arasındaki bağın güçlenmesine ve cinsel yaşamın monotonluğunu önlemeye yardım­cı olabilir. Ancak, cinsel fantezilerin çiftler arasında açıkça ve samimi bir iletişimle paylaşılması önemlidir. Karşılıklı rıza ve gü­ven ortamı oluşturulmadan, yaşanan cinsel fanteziler çift ilişkisinde güven sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, evli çiftlerin cin­sel fantezileri paylaşırken birbirlerine saygı göstermeleri ve sınırları baştan belirle­meleri ve birbirlerini asla istemedikleri bir şeye yapmaya zorlamamaları gerekir.

Bu sorunun kesin bir çözümü var mı?

SORU:

2 aydır evli bir kadınım. Eşimle hala cinsel ilişkiye giremedik. Ne yapmalıyız? K.N./Bursa

CEVAP:

Seks yapma korkusu olarak bilinen vajinis­mus, vajinaya giriş denemelerinde vajinayı çevreleyen aşk kaslarında ve tüm bedende yineleyici ve sürekli biçimde istemsiz kasıl­maların olması, bacakların kapatılması, eşi üzerinden itme, seksten kaçınmayla birlikte cinsel birleşmenin imkansız hale gelmesidir. Bunun nedeni, ilişki sırasında korkunç ve dayanılmaz bir ağrı olacağı beklentisi, kızlık zarı ve aşırı kanama korkusu, katı ve tutucu bir çevrede yetişmekten kaynaklanan negatif cinsellik ve beden algısı vardır. Bir erteleme ve kaçınma bozukluğu olan vajinismusun kesin tedavisi vardır. Uzun süreli vajinismus hastalarında tedaviye direnç ve umutsuzluk fazla olur. Bu nedenle tedavisine ne kadar erken başlanırsa o kadar kolay ve sonucu başarılı olur.