Bu fırtına dinmez

Bayram Aydın

10 Aralık 2017

Maç çok tempolu başladı. Kasımpaşa olsun Trabzonspor olsun orta sahaları çabuk geçerek tehlikeler yaratıyor ve iyi mücadele ederek izleyenlere bu soğuk havada futbol resitali sunuyorlardı. Trabzonspor, seyirci açısından ve ortaya koyduğu futbol ile sanki kendi evinde oynar gibiydi. Mustafa Akbaş ve Hubocan ikilisi Kasımpaşa’nın atletik ve hızlı forvetleri karşısında ilk yarıda hiç hata yapmadılar.

Bence bu ikiliyi Rıza hocanın sürekli oynatması gerekir. Sanki yıllardır beraber oynar gibiydiler. Trabzonspor orta sahası yine vasatı geçemezken, Burak Yılmaz forvetteki görevinin yanında hem defansa hem de orta sahaya yardım ederken çok istekli ve hırslıydı. Tartışmasız ilk yarının en iyisiydi ancak huylu huyundan vazgeçmez misali olmadık yerde kendisini hemen bırakıyor ve hakemle sürekli itiraz halinde. Bu huylarından vazgeçse oynadığı futbol ve attığı gollerle belkide Avrupa’da bile çok rahat oynayabilir. Hep Burak’tan bahsettik çünkü övgüyü hak ediyor. İlk yarı bitti bitiyor derken Burak usta işi nefis bir gol attı ve maçın ilk yarısına damgasını da vurdu. İkinci yarının ilk 20 dakikasında oyunun tek hâkimi Trabzonspor’du.

Ancak bu dakikalar içinde ikinci golü bulup rahatlayamayınca, son 20 dakikada skoru korumaya gitti ve Kasımpaşa’ya gel bana gol at, maçı berabere bitirelim dedi. Ama Kasımpaşa bu teklifi becerisizce geri çevirdi. Trabzonspor’un arızalı orta sahasında boyu ufacık ama futbolu büyük Abdulkadir tek ayakta kalandı. Galibiyette Burak’ın payı büyük ama aslan payı Abdulkadir’in. Rodallega ve Bero sonucu belirledi.