Korkusuz

Aslında çok kolay!

Aslında çok kolay!
Dolar, enflasyon, pahalılık ve yaklaşan büyük sıkıntılar hiç kimsenin umurunda değil
Gibi!
Herkes İdlib ile yatıp kalkıyor.
Sanki İstanbul’da bir semt.
Tam da yandaş medyaya göre bir konu.
Salla salla gitsin.
Daha önce bir çok kez yazıp anlattım:
İdlib’deki durumun sorumlusu büyük ölçüde Türkiye.
Bunu ben değil Katar eski Başbakanı Hamed Bin Casim söylüyor.
Adam ‘Esad’ı devirmek için her şeyi Türkiye üzerinden yaptık’ dedi.
2011 öncesinde bu ülkede IŞİD, NUSRA, ÖSO, PYD ve benzeri hiçbir grup yoktu.
O zaman bırakalım Suriye ordusu, Suriye şehri olan İdlib’deki teröristleri temizlesin sonra da Fırat’ın doğusuna yönelsin.
Nasıl olsa Türk ordusu Hatay ve Kilis bölgesinde yeteri kadar önlem almış ve metrelerce yükseklikte duvar  örmüş.
Suriye topraklarına girip kendisi için tehlike gördüğü teröristleri temizleyen Türk ordusu, şimdi benzer bir amaç için hazırlık yapan Suriye ordusuna yardım etmelidir.
Cuma günü Tahran’da Putin ve Ruhani ile buluşacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan böyle bir tavır beklenir.
Rusya ve İran’la Suriye sorununu çözmek istediğini anlatan Ankara, her nedense Suriye, İran, Irak ve dolayısıyla Rusya için büyük tehlike oluşturan İncirlik ve Kürecik üslerinin çalışmasına ses çıkarmıyor.
Türk ordusu Fırat’ın batısında aldığı önlemlerin benzerini Fırat’ın doğusunda almıyor!
ABD bu İncirlik ve Kürecik üslerini kullanarak Kuzey Suriye’de bulunan ‘2.Çekiç Güç’e destek sağlıyor.
‘1.Çekiç Güç’ 1991’de Kuzey Irak’taki Kürtleri yani Barzani ve Talabani’yi korumak için üç aylığına Türkiye’ye gelmiş ve 12 yıl sonra gittiğinde Irak işgal edilmişti.
1.Çekiç Güç’te ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya uçakları vardı.
Öcalan’cıları korumak için Kuzey Suriye’de yerleşmeye çalışan 2.Çekiç Güç’te ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya yerine bu kez İtalya var.
Hepsi emperyalist ülke.
Hiçbir şey rastlantı değil.
Bu karmaşık denklemin anahtarı Türkiye’de.
Bunun için samimiyet, kararlılık ve eylem gerekiyor.
Menbiç gibi küçük bir detayla uğraşan Ankara, esas sorun olan 2. Çekiç Güç konusunda hiçbir adım atmıyor ya da atmak istemiyor.
Suriye’nin Türkiye ile olan sınırının 600 kilometresinde Amerikan bayrağı dalgalanıyor ve Ankara seyrediyor ama İdlib için tepki gösteriyor!
Nedeni de çok kolay:
Amerikan aşkı devam ediyor!
Nisan’da Suriye’yi bombalayan ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail’i alkışlayan Ankara Suriye’deki tüm İslamcı grupları sahiplenmeye devam ediyor.
Ankara, İslamcıları kollayıp korudukça, ABD Fırat’ın doğusunda yerleşme gerekçelerini bulmuş oluyor:
Fırat’ın batısında Türkiye ve yandaşları varsa Fırat’ın doğusunda biz ve yandaşlarımız oluruz’!
İşte sorun bu.
Ankara bir an önce 2011 öncesi fabrika ayarlarına dönmeli.
Suriye ordusu  bir an önce İdlib ve çevresindeki teröristlerden kurtulur ve  ülkenin toprak bütünlüğünü sağlarsa, Suriye sorunu çok kısa bir süre içinde çözülür.
Bu işten en karlı çıkacak olan ülke Türkiye olur.
Hatırlayın; 2011 öncesinde yani Türkiye hilafet ve saltanat heveslerine kapılmadan önce bu ülkenin IMF ilişkisi sıfırlanmış, enflasyon kontrol altına alınmış, TL güçlü bir para birimi haline gelmiş ve herkes Türkiye’yi sever olmuştu.
Oralara geri dönmek çok kolay.
Ama öncelikle samimi niyet, istek ve kararlılık gerek.
Yani Şam ile anlaşmak gerek.
Kesinlikle başka çaresi yok ve olmayacaktır.
Elbette yüzlerce, belki de binlerce detay var ama bunların çözümü yalnızca Şam’da.
Ankara, İdlib’e karışmaz, Kuzey Suriye’deki askerlerini çeker ve Suriye’deki İslamcı silahlı gruplarla ilişkisini keserse Suriye devleti ve halkı yeniden ve bir günde Türkiye ile dost olur.
Tıpkı Abdullah Gül’ün 4 Ocak 2003’de Şam’a yaptığı o tarihi ilk ziyarette olduğu gibi.
Bu işin başka yolu yok.
Yedi yıldır bunu anlatmaya çalışıyorum.
Türkiye; Suriye ile dost olursa İran ve Irak’ı da kazanır.
Rusya bütün olanaklarıyla Türkiye’ye yardım eder ve destek verir.
Avrupa istikrarlı bir Türkiye ister.
Amerika’ya savaş ilan etmeye de gerek yok.
Herkesin cebinde Amerikan Doları var!
Özellikle ‘Yeşil Sermaye’nin!

plusbanner2x