AKP Genel Başkanı’nın ruh hali!..
Zannımca katılmasaydı daha hayırlı olurdu!.. Sorulara verdiği yanıtlar, dinleyicilerden gelen ekonomi, sağlık, eğitim konusundaki eleştirilere “Bunların aslı astarı yok. Bir defa ciddi manada bir inceleme yaparak söylemiyorlar ve bundan dolayı da ben kendilerine teessüf ediyorum” çıkışı tabir yerindeyse epey acıklıydı...
-Bir yurttaş olarak içim burkuldu!..
Cumhurbaşkanının tarafsızlığı ile ilgili söyledikleri ise eminim siyasi literatüre geçecek denli “kendine özgü” bir tanımlamaydı!.. bu programda ilk kez AKP’nin 300 sayısının altında kalması durumunda koalisyon arayışına gidilebileceğini de söyledi Erdoğan. Yıllarca koalisyonları yerin dibine sokan konuşmaları ile ünlü bir siyaset erbabının bu noktaya sürüklenmesi de ilginçti tabii!..
Ancak benim “katılmasaydı hayırlı olurdu” deyişimin asıl nedeni bunlar değil, fırın!.. Evet, bildiğiniz elektrik ya da doğalgazla çalışan içinde börek, pasta, et pişirdiğiniz fırından söz ediyorum... AKP Genel Başkanı daha önce de “gelişmişliğin simgesi” olarak buzdolabını göstermiş, “bizim iktidarımızdan önce yoktu” demişti!.. Bu defa, radyo programında dinleyicilere teessüflerini bildirirken fırını da buzdolabının yanına katarak şöyle dedi:
-Bakın Türkiye’de 15 sene önce evlerde biz fırın bulabiliyor muyduk? Acaba evlerde buzdolabı bulabiliyor muyduk?..
Yani pes artık diye söylendiğimi anımsıyorum!..
Bu danışmanlar resmen felaket!..
Tamam anlıyorum, AKP’li Cumhurbaşkanı her şeyi bilmek zorunda değil...
Ama etrafında dolaşan sürü sepet danışmanlar ordusu ne yapıyor Tanrı aşkına?.. Bırakın oturup çalışmayı, Google Amca’ya danışsalar “şak” önlerine gelir, onlar da bu vahim hataları yapmasını önleyebilirler!..
Ben aynen öyle yaptım; açtım interneti sordum soruları, aldım yanıtları: Bırakın diğer markaları, ithal edilenleri filan, Türkiye’nin dev şirketi Arçelik’e bakalım:
-Arçelik 1955’te kuruldu yani 63 yıl önce... 1959’da ilk Türk çamaşır makinesini 1960’ta da ilk buzdolabını üretti!.. Bu ürünleri yıllardır dünyanın dört bir yanına da satıyor. mesela İngiltere’de bu alanda 1 numara!.. ilk yerli fırın 1963’te üretildi...
Diğer bir deyişle, AKP Genel Başkanı daha 2 yaşındayken yani emeklerken Türkiye’de beyaz eşya sanayi kurulmuş, üretime geçmişti!.. Yani bu iktidardan önce Türk halkı kovuklarda yaşamıyordu!..
Beyefendinin son bir aylık konuşmalarına göz gezdirince, danışmanları konusunda bir kez daha hayıflandım; sayın genel başkan kendi iktidarından çok uzun yıllar önce kurulmuş üniversiteleri, havalimanlarını sanayi tesislerini kendilerinin kurduğunu sanıyor, bunlarla övünüyordu...
-Bence tümünü kovmalı!..
Kaderimizi değiştirme vaktidir!..
Ehh böyle danışmanlar olunca da diğer cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce aldığı pası FOX TV’deki Çalar Saat programında 90’a takıverdi:
-Bu nasıl bir kafadır, nasıl bir anlayıştır. Yani Erdoğan gelmeden önce köprülerimiz yoktu, fırınlarımız, buzdolaplarımız yoktu!.. Yani biz Boğaz’dan yüzerek mi geçiyorduk. buzdolabı yoktu da karın altında mı saklıyorduk yiyecekleri. çalı çırpı toplayıp ateş mi yakıyorduk?..
Rakibini böyle ince ince “Ti”ye aldıktan sonra da durumun vahim tarafına şu sözlerle dokundu:
-Normal bir ruh hali değil bu! Türkiye’yi yönetemez bu ruh halindeki biri, yönetmemeli!..
AKP’li Cumhurbaşkanı’nın içine düştüğü durum trajik tabii, düşürenler utansın! Ancak bir yurttaş olarak söylemeliyim ki; bu milletin de böylesine kandırılan, sürekli aldatılan, bir dediği diğerini tutmayan, dün söylediğini bugün yalanlayan, kendisinden olmayana “teessüf” bildiren, ötekileştiren bir cumhurbaşkanına artık tahammülü yok!.. 24 haziran her şeye yeniden, birlikte, gülümseyerek ve de umutla başlama vaktidir!..
-Vakit kaderimizi değiştirme vaktidir!..
