Korkusuz
Ümit Zileli

55 milyon seçmene 500 milyon zarf! Pes yani!..

Haberi görünce kendi kendime söylenmişim:
-Galiba Hindistan’la birlikte giriyoruz seçimlere!..
Pek muhterem Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 2019 seçimleri öncesi tam 500 milyon zarf sipariş etmiş, iyi mi!..
Şimdi gelin erken ya da zamanında yapılacak seçimlere bir göz atalım:
- Önümüzde biri yerel, diğer ikisi ise aynı anda yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri var. Bu üç seçimde seçmen, iki ayrı zarf kullanacak. Demek ki, seçmen için 110 milyon adet zarf gerekiyor...
Yasa gereği zarflar seçmen sayısının yüzde 18’i oranında daha fazla basılıyor.
Bu durumda da yaklaşık 130 milyon zarf gerekiyor. Peki YSK kaç adet zarf bastırıyor?.. -500 milyon!..
Yani yasal olarak basılması gerekenden neredeyse dört kat daha fazla, diğer bir anlatımla 370 milyon fazla zarf siparişi veriyor!..
Şimdi oturup düşünelim, bu kadar yüz milyon fazla zarfı YSK ne yapacak?..
İhtimallere bakalım:
1-YSK çalışanlarının maaşları yetmiyor, tam da seçim aşamasında biraz fazla zarf bastırıp, devlete yük olmadan zarf ticareti yapacaklar...
2-Kurum çalışanlarının hemen tümü evleniyor; eş dost da çok fazla haliyle, nikah, düğün davetiyesi olarak kullanacaklar...
3-Bir dahaki seçimler için şimdiden fazla zarf bastırıp enflasyona karşı vaziyet alıyor, devletin parasından tasarruf ediyorlar...
4- TBMM Başkanlığı’na önerge veren CHP Milletvekili Haluk Pekşen’in deyişiyle; son yasa ile sandık kurulu mührü olmayan zarfları da kabul edecek! Hile yapılacak iddiaları bu gelişme ile doğrulanmış oluyor!..
Siz, benim aklıma gelmeyen ihtimalleri de ekleyebilirsiniz!..

Trafoya girecek çok kediye ihtiyaç olacak!..


Bu akla ziyan 500 milyon rakamı Sayıştay raporuyla ortaya çıktı...
Sahiden, YSK bu kadar zarfı ne yapacak Tanrı aşkına?..
Bakın geçmişteki seçimlerde de fazla basılan oy pusulaları ve zarflar büyük tartışmalara konu olmuştu.
Örneğin, 7 Haziran 2015 seçimlerinde YSK 53 milyon 714 bin 838 seçmen için 73 milyon 988 bin 955 oy pusulası bastırmış, gelen tepkiler üzerine de Başkan Sadi Güven şu açıklamayı yapmıştı:
-Yasa gereğince fazla basılan oy pusulaları ve kullanılmayanlar da yine siyasi partilerin tutanağıyla geri toplanıyor...
O zaman ki fazla basılan zarf ve oy pusulaları yaklaşık 20 milyon dolayındaydı...
20 milyon nerede, 370 milyon nerede!..
Hani tüm bu zarfları sandıklara dağıtmaya kalksan, seçmen oy vermek için sandığa yaklaşamaz, sandık başkanı ve üyeler zarfların içinde boğulur alimallah!..
Ehh, Meclis’te 20 saatte, yangından mal kaçırırcasına çıkarılan yeni “İttifak Yasası” 500 milyon zarfın ve de YSK’nın “yasal” olarak arkasında olduğuna göre, mebzul miktarda kediye de ihtiyaç olacak zannımca...
-Elektrikler kesilebülü, bilgisayarlar çökebülü, ayı çıkabülü, inek dağa kaçmış olabülü...
Başta Kemal Bey olmak üzere tüm muhalefetin dikkatine sunuyorum!..

Yüzde 16 sahte seçmen!..


Bizim yaptığımız, her şeyi biteviye muhalefetin dikkatine sunmak zaten!..
“Onlar ne yapıyor peki?” diye soracak olursanız yanıtım tek sözcükten ibaret:
-Bilmiyorum!..
Daha dün sevgili Orhan Bursalı Cumhuriyet’teki köşesinde seçimlerde yapılmak istenen dalavereyi açıkça yazdı.
-Sandıklar açılmadan işi bitirecekler!
Zaten sandıklar üzerindeki baskılar da ekstra getiri olacak iktidar için. YSK topu tamamen üzerinden attı. Görevini yaptı, damgasız oy pusulalarını meşrulaştırdı. Önümüzdeki seçimlerde kendisine iletilecek olan, tüm sahtekarlıkları içeren listeleri, seçmen kütüğü diye ilan edecektir...
Bursalı’nın iddiası korkunç; her apartmana yerleştirilecek sahte isimler sonuçta ortalama yüzde 16 fazla seçmen kaydı demek oluyor!..
CHP’li Haluk Pekşen ise uzun süredir “Soyağacı üzerinden” sahte seçmen yaratıldığını elindeki nüfus belgelerine dayanarak haykırıyor. Önümüzdeki seçimler için verdiği rakam ise gerçekten dehşet verici:
-En az 2 milyon sahte seçmen!..
Pekşen, elindeki nüfus kayıt belgelerini hem Meclis’e hem de savcılığa verdi, artık ne olacaksa!..
CHP yetkililerine aklımın yetmediği bir soruyla bitireyim:
-Daha sandıklar açılmadan iş bitecekse, siz nasıl olacak da iktidar olacaksınız bi anlatsanız da alkışlasak!..