Korkusuz

400 asker yeter mi?

400 asker yeter mi?
Önceki gece Başkan Trump IŞİD’in bitirildiğini açıkladı ve ‘Suriye’de 400 kadar asker bırakıyoruz’ dedi.
Dedi ama adamın Türkiye dahil bölgenin tüm ülkelerinde askeri üsleri var.
Nükleer bombalar, yüzlerce savaş uçağı, nükleer başlık taşıyabilen balistik füzeler, uçak gemileri ve en az 100 bin asker.
Hepsinin ana komuta merkezi Katar’da.
Durum böyle olunca Türkiye Fırat’ın doğusuna yanaşamıyor.
Türkiye yanaşamayınca ABD, İngiltere, Fransa ve İtalyan askerleri YPG ve SDG militanlarını eğitip silahlandırıyor.
Onlar da en az 120 bin.
Para ve silah verenler çok.
Önceki gün Kudüs’te bir araya gelen İsrail, Yunanistan, Kıbrıs liderleriyle ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ayrı bir tezgah.
İsrail’in Fırat’ın doğusunda etkin çalıştığını bilmeyen yok.
Peki tüm bunlar kime karşı?
Elbette Türkiye’ye karşı.
İyi de Malatya Kürecik’teki radarlar ABD ve İsrail’i İran’a karşı koruyor.
İran Genel Kurmay Başkanı Bagiri önceki gün yanına Iraklı meslektaşı Ganimi’yi alarak Şam’a gitti.
Görüşmede Suriye’de bulunan yabancı askeri varlıklara karşı ortak mücadele etmenin koşulları konuşuldu.
Fırat’ın doğusunda ABD ile müttefikleri ve Fırat’ın batısında Türkiye ile müttefikleri.
ABD’nin müttefiği PKK/SDG Türkiye’nin müttefiği ÖSO ve benzeri silahlı gruplar.
İlginç bir denklem çünkü Fırat’ın ayırdığı Türkiye ile ABD müttefik.
Suriye’ye göre hepsi düşman.
Rusya ve İran Esad’la müttefik.
Denklemin çok daha ilginç bölgesel ve uluslararası faktörleri var.
Peki diyelim ki İran destekli Suriye ve Irak orduları ve yine İran destekli Iraklı Şii milisler Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon başlattı bu durumda Ankara ne yapar?
Örneğin ABD’nin Türkiye’deki üslerini kullanmasına izin verir mi?
Örneğin beka riski olarak gördüğü YPG/PKK’ya karşı kendisi de operasyona katılır mı?
Bu ve benzeri onlarca soruya yanıt arayan Putin önceki gün Savunma Bakanını aniden Şam’a gönderdi.
Arap medyasına göre Rus ve Türk generaller aynı gün Halep yakınında bir Suriye hava üssünde bir araya geldi.
Peki Kürt kaynaklar ne diyor?
Rakka’nın 2017’de IŞİD’ten temizlenmesinden bugüne dek teslim olan ya da esir alınan IŞİD’çi sayısı yaklaşık 20 bin. Eşleri ve çocuklarıyla birlikte bu sayı 70 bin civarında. Bunların ezici çoğunluğu yabancı yani Suriyeli değil. Şam’da hilafeti ilan edeceklerdi.
ABD ne yapar bilinmez ama Trump’un gerektiğinde bunlardan yararlanacağı kesin.
Nasıl, ne zaman ve kime karşı?
Bir düşünün bakalım.
AKP ‘iç düşmanlarla’ uğraşırken bölgede herkes hesap kitap yapıyor ve adımlarını ona göre atıyorlar.
İçerde herkese terörist yani PKK’lı diyen AKP her nedense sınırın öbür tarafında bulunan 100 bin PKK’lıyı görmemezlikten geliyor.
Bu durumun sorumlusu büyük ölçüde kendisi.
Bugün bu yapısıyla PKK/YPG’ye hiçbir şey yapmayan ya da yapamayan Ankara 400 Amerikalı askerin bölgede kalmasıyla hiçbir zaman harekete geçemeyecektir.
350 bin Türk askerine karşı 400 Amerikalı.
Bu durumda 100 bin kişilik PKK olur 200 bin kişi.
Silah kapasitesi ayrı bir konu.
Seçim sonuçları ne olursa olsun Ankara’nın işi çok zor.
Örneğin HDP’nin güneydoğuda kazanacağı illerin ayrı bir anlamı olacak.
Ne düşünüyor bilemem ama Ankara karar vermek zorunda:
Kiminle neden, nasıl ve kime karşı dost ve müttefik olacak?
Ankara bir an önce karar vermeli ve ona göre davranmalı?
Hatırlayın Arap Baharı’nın ilk günlerinde herkes Türkiye’ye gelip gidiyordu.
Şimdi herkes Türkiye aleyhine plan yapıyor.
AKP yanlış yaptı yapıyor.
Ankara Washington değil.
Adamlar; IŞİD’e karşı savaşıyor diye YPG’yi müttefik belledi şimdi de YPG’nin yendiği IŞİD’çileri yedeğine alıyor.
Büyük ülke olmanın avantajları.
Herkes Trump’tan korkuyor bir çoğu onun adamı.
Özellikle bu coğrafyada.
Atatürk boşuna uzak durmamış.
Türkiye’nin bölgede Katar dışında artık hiçbir dostu yok Katar ise ABD ne derse onu yapar.
Ne derse!